Kolombiya Cumhurbaşkanlığı Temsilcisi Juan Carlos Restrepo, Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Victor Alfonso Bautista Olarte ve Afet Koordinasyon Başkanı Carlos Ivan Marquez Perez, bir dizi temasta bulunmak üzere geçtiğimiz hafta Türkiye’ye geldi.
Heyet, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) yetkilileri ile görüşerek, çeşitli konularda incelemelerde bulundu.
Kolombiya Cumhurbaşkanlığı Temsilcisi Juan Carlos Restrepo, ülkesine dönmeden önce yaptığı açıklamada, ziyaretlerinin ana nedeninin Türkiye’nin Suriye’den gelen sığınmacılara yönelik politikasını yönetme biçimini incelemek olduğunu söyledi.
Türkiye’nin 7 yıl boyunca gelen sığınmacıları ne şekilde karşıladığını, nasıl hizmet verdiğini inceleyerek bu deneyimlerden yararlanmak istediklerini belirten Restrepo, şöyle konuştu:
“Venezuela’da yaşanan siyasi istikrarsızlık ve şiddet olaylarından dolayı toplu bir göç hareketi bekliyoruz. Bizim Venezuela’da yaşayan, daha önceki yıllarda oraya gitmiş vatandaşlarımız var. Bu istikrarsızlıktan dolayı Venezuela’dan büyük bir çıkış bekliyoruz. Kolombiya devleti olarak hazırlıklarımızı tamamlayıp bu göç hareketini yönetmek için bu konuda daha tecrübeli olan Türkiye’den yararlanmak istiyoruz.”
“TÜRKİYE GÖÇMEN KRİZİNİ EN İYİ YÖNETEN ÜLKE”
Restrepo, Türkiye’nin sığınmacılar konusunda en başarılı ülkeler arasında olduğunu söyledi.
Türkiye’ye kısa süre içinde yoğun bir sığınmacı akını olduğunu dile getiren Restrepo, şöyle devam etti:
“Devlet onlara kucak açtı, her türlü eğitim, sağlık, sosyal hizmetleri onlara karşılıksız olarak verdi. Türk halkının da Suriye’den gelen göçmenlere kucak açtığını görüyoruz. O yüzden Türkiye çok önemli bir örnek teşkil ediyor. Bundan dolayı Türkiye’nin yapmış olduğu, Türk halkının yapmış olduklarını yerinde incelemek amacıyla Türkiye’ye geldik. Türkiye bizim için birinci ülke olarak ön plana çıktı. Sadece politik olarak bir yaklaşım değil bir kardeşlik anlayışı içerisinde Türkiye kısa zamanda büyük yol ilerledi. Biz yolun başındayız. Türkiye şu anda göçmen krizini en iyi idare eden, en iyi yöneten ülke.”
Ziyaret kapsamında ilk olarak Gaziantep’e gittiklerini ve 2 geçici barınma kampını ziyaret ettiklerini ifade eden Restrepo, kamplarda Türkiye’nin nasıl hizmet verdiğini yakından gördüklerini belirtti.
Restrepo, Gaziantep Valiliğinin vasıtasıyla Türkiye’nin bölgedeki politikalarını daha iyi incelediklerini dile getirerek, ”Daha sonra Ankara’da SETA’ya gittik. Bir sivil toplum kuruluşu olarak olaya bakış açısını akademik yönden değerlendirmesini, sosyolojik yönden incelemesini gördük.” diye konuştu.
Türk Kızılay’ın idari merkezine de gittiklerini ve lojistik desteği ne şekilde verdiklerini gözlemlediklerini vurgulayan Restrepo, şu değerlendirmede bulundu:
”TİKA’nın ofisinde bulunduk. İstanbul’da İHH’nın ofisine gidip onların bakış açısını gördük. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünde kapsamlı bir açıklamada bulundular bize. Eğitim düzeyini, eğitim şartlarını, eğitimde sığınmacılara ne şekilde yardımcı olunduğunu ve sistemin nasıl işlediğini görme şansımız oldu. Bunun yanında Sultanbeyli Geçici Korunma Merkezi ziyaret ettik ve oraya gelen Suriyeli göçmelerin kayıt işlerinin ne şekilde olduğunu, nasıl kimlik verildiğini, diğer bürokratik işlerinin nasıl olduğunu gördük.Her birimin kendi kriterleri ölçüsünden elinden gelen her şeyi yaptığını gördük. Ayrıca AFAD yetkilileri de incelemelerimiz sırasında bize çok yardımcı oldu.”
“MÜLTECİ SORUNUNU SADECE SİYASİ POLİTİKALARLA ÇÖZMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Restrepo, Türkiye’nin kardeşlik ve insani duygular içerisinde sığınmacılara kucak açtığını, bunun da kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.
Mülteci sorununu sadece siyasi politikalarla çözmenin mümkün olmadığını işaret eden Restrepo, sözlerine şöyle sürdürdü:
”Türkiye’de siyasi politikalar ve halkın kucak açmasıyla ikisinin birleşimi doğrultusunda bu soruna yaklaşılmış. Türkiye’nin, Türk halkının cömertliği burada çok önemli. Hiçbir sınırlama koymadan yoğun bir şekilde kaynak aktarılmış mülteciler için. Türk devletinin değişik yasalar ve yönetmelikler çıkartarak sorunu yasal zemine oturtup çözmeye çalıştığını gördük. Genel olarak bütün birimlerden aldığımız küçük kriterler doğrultusunda geniş bir organizasyon içerisinde soruna bir yakalaşım biçimi var. Biz de bunu bir şekilde kendi ülkemize adapte etmeye çalışacağız.”
“KENDİ ÜLKEMİZDE BURADA GÖRDÜĞÜMÜZ MODELİ UYGULAMA ŞANSI BULABİLİRİZ”
Dışişleri Bakanlığı Temsilcisi Victor Alfonso Bautista Olarte ise Türkiye’deki kurumların, sığınmacılarla ilgili sorunların çözümü için ellerinden geleni yaptığını söyledi.
Hatta bu konuda kurumlar arasında bir yarış olduğunu anlatan Olarte, ”Örneğin sağlık ve eğitim bakanlıkları birbiriye yarışır durumda hizmet vereye çalışıyorlar. Bütün bu yapılanmanın da bir çatı organizasyon şeklinde yukarıdan aşağıya doğru yayıldığını gördük. Bu bizim için çok önemli bir model olabilir. Aynı şekilde biz de kendi ülkemizde burada gördüğümüz bu modeli uygulama şansı bulabiliriz.” dedi.
Afet Koordinasyon Başkanı Carlos Ivan Marquez Perez de Türkiye’nin sığınmacılar konusundaki tecrübelerini görmek istediklerini ifade etti.
Türkiye’nin bu konuda çıraklık dönemini atlattığını ve ustalık dönemine girdiğini aktaran Perez, “Ama biz daha çıraklık aşamasındayız. Bu nedenle Türkiye usta bir ülke olarak konunun yönetimi konusunda bize çok yardımcı olacak. Bizim ziyaretimizin amacı teknik anlamda riskleri azaltmak. Bu riskleri azaltan ülke olan Türkiye’yi örnek alıp uygulamaları kendi sınırımızda uygulama şansı bulmak.” diye konuştu.
TİKA Kolombiya Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Özkan da ziyaretin nedeninin, Latin Amerika’da insani boyutuyla bir bölgesel soruna dönüşmeye başlayan Venezuela krizi için önlem almak olduğunu söyledi.
Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara yönelik politikasının bir model olarak ciddi şekilde dikkate değer bulunduğunu dile getiren Özkan, şunları kaydetti:
”Bu sorundan en çok etkilenin Kolombiya’nın konuya ilgisi bu açıdan önemlidir. TİKA, Kolombiya ve Latin Amerika’ya artık teknik yardımın ötesinde, kıtada doğrudan politikayı şekillendirebilecek Türkiye’nin başarılı tecrübe birikimini de götürmektedir. Suriyeli mültecilere yönelik politikamıza ilgi bunun bir göstergesidir. Türkiye’nin mülteciler politikası Latin Amerika’da neredeyse hiç bilinmemektedir. Bu tür ziyaretlerin ayrıca katkısı başarılı bir Türkiye tecrübesinin kıtaya tanıtılmasıdır. Özellikle konuya yönelik kıtadan akademisyen ve gazeteci ilgisi bundan sonra artacaktır.”
AA
.