Bazı ünlü yazarların çok sevdikleri yazmayı bırakmalarındaki nedenler.
Yazmak bütün yazarlar için bir tutkudur. Onlar için yazmamak büyük bir eksikliği ifade eder. Kimi yazarların yazdığı eserler kısa sürede milyonlarca okura ulaşarak adından söz ettirir.
Öykücülüğümüzün önde gelen yazarlarından Sait Faik’in “Yazmasaydım delirecektim” sözünü başka neyle açıklayabiliriz ki? Bunun yanında dünyaca tanınmış şair ve yazarlar da belli bir noktadan sonra ellerindeki kalemi bırakmışlar. Hepsinin sebepleri farklılık gösterse de, yaşadıkları psikolojik etkenler de yazmayı bırakmalarına neden olmuş.
“Kesinlikle hiçbir şey yapmamak, bu dünyanın en zor şeyidir, en zor ve en entelektüel olanı.” demiş kendisi. Düşünceye dalmak, hiçbir şey yapmamak, başka hazlara adamak yazmayı bıraktıktan sonraki uğraşları olmuş Wilde’ın.
Sembolizmin önemli temsilcilerinden sayılan Fransız şair Arthur Rimbaud, sevgilisinin kendisini terk etmesi sonucu psikolojik sorunlar yaşadı. Çok sevdiği şiiri bırakmaya karar verdiğinde tarih 1875’i gösteriyordu. Ünlü şair, Afrika sömürgelerinde ticaret yapar, geriye muthiş dizeleri kalır.
İspanyol şair Juan Ramón Jiménez, 1956’da Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan birkaç gün sonra çok sevdiği karısı Zenobiya’yı kaybetti. Eşini toprağa verip eve geldiğinde aldığı Nobel ödülünü yere atar, defalarca çiğner. Bu aynı zamanda edebiyata da vedası olur şairin.
“Hasretinden Prangalar Eskittim” kitabının sahibi, Türk şiirinin efsane ismi Ahmet Arif, başka kitap kaleme almadı. Gittikçe şiirden uzaklaşan usta şairin, rivayetlere göre son zamanlarda yaşadığı psikolojik sorunlar yazmayı bırakmasına neden olmuş.
Çok okunan Çavdar Tarlasında Çocuklar romanının yazarı, Amerikalı edebiyatçı Jerome David Salinger, 1963 yılında yazmayı bıraktı.
Hiciv ve aforizmalarıyla ünlü Fransız yazar Nicolas Chamfort, Fransız Devrimi sırasında yeniden tutuklanacağını düşünerek kendisini ofisine kilitledi. Silahını çıkardı, şakağına dayadı.
Teredütsüz biçimde tetiğe bastı ama ölmedi. Bu sefer bıçakla boğazını delmeye başladı, yetmedi göğsüne sapladı bıçağı. Öldürmeyen Allah öldürmüyor işte. Bütün denemelerinden başarısız olan Chamfort, hizmetçisi tarafından kanlar içinde bulunur ve tedavi altına alınır.
Meksikalı yazar Juan Rulfo, tüm eserlerinde amcasının anlattıklarını yazan Rulfo’un amcası öldükten sonra yazacak bir şey bulmadığı söylemiş.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: [email protected]