Rus Edebiyatı’nın iki dev ismi Tolstoy ve Turgenyev arasında yaşanan kavga, iki yazarın bitmeyen inatçılığı yüzünden tam 17 yıl sürdü.
Yazarlar da kavga eder. Hem ne kavgalar, birbirlerini öldürme pahasına gelebilecek kadar.
Kitapları arasında yaşadığımız dünyayı unutup başka evrenlerde gezdiğimiz yazarların meşhur söz düelloları, onların da iyi bir edebiyatçı olmasının yanında birer insan olduklarını hatırlıyoruz. İyi yazar olmak, iyi insan olmayı gerektirmiyor elbette.
Yazarlar okuyucular nezdinde genelde ulaşılmaz kişiler olarak görülürler. Fakat vakti geldiğinde öyle nefret ve kin dolu cümleler kuruyorlar ki, biz okurları bile şaşırtan olaylara sahne oluyor.
Edebiyat dünyasında yaşanan polemikler için ayrı bir tür ayrılırsa, göklere çıkardığımız yazarların değeri belki de eskisi gibi olmayacaktır.
Rus ve Dünya Edebiyatı’nın iki dev yazarı arasında yaşanan ve tam 17 sene süren husumetin nedeni neydi?
Birebirlerini düelloya davet edebilecek kadar hırçınlaşan Tolstoy ve Turgenyev kavgası edebiyatta yazar kavgaları arasında önemli bir yer tutar. Kuşkusuz iki yazar da verdikleri önemli eserlerle ölümsüzler arasındadır. İki büyük edebiyatçıyı bu sefer kitaplarıyla değil, kavgalarıyla sizlere sunuyoruz.
“Turgenyev ve Kankan ne kadar üzün verici.”
Tolstoy ve Turgenyev özel bir doğum günü partisinde ikisinin de hoşlanmayacağı biçimde karşılaşırlar. Babalar ve Oğullar adlı romanıyla adını edebiyat dünyasına duyuran Turgenyev, o akşam partide 12 yaşında bir kızla Rusya’ya özgü olan “Kankan” dansı yapar.
Şaşkınlığını gizlemeyen Tolstoy, bu durumu garipser ve akşam evine gittiğinde günlüğüne şu notu düşer: “Turgenyev ve Kankan ne kadar üzün verici.”
Sonu gelmeyen düellolar
İki yazar bir süre sonra Batılılaşma konusu üzerine hararetli bir tartışma içine girerler. Zaten birbirlerinden haz etmeyen yazarlar, bu tartışmayla iyice sinirlenirler ve olan olur.
Herkesin malumudur, Rusya’da düello meşhurdur. Tolstoy da Turgenyev’i şahitlerin huzurunda düelloya davet eder.
Tolstoy, şaka yapmadığını belirtmek ve ciddi olduğu göstermek için düello silahının tabanca olmasını ister. Durumun gittikçe büyüdüğünü gören Turgenyev, geri adım atmak zorunda kalır ve Tolstoy’dan özür diler.
Olay bir süreliğine olsa da tatlıya bağlanır. Rakibinin korktuğunu düşünen Tolstoy, Turgenyev’i kötülemeye başlar. Bunun üzerine Turgenyev, Tolstoy’u düelloya davet eder.
Turgenyev, uzun bir seyahate çıkacağı için dönüşte mutlaka Tolstoy’la hesaplaşacağını söyler. Özür dileme sırası bu sefer Tolstoy’dadır. Her ikisi de bir türlü düelloya gelmeyi cesaret edemezler ama kavgaları tam 17 yıl sürer.
Dostoyevski’nin kumara düşkün olduğunu bilen bilir. Hatta kumar borcunu ödemek için “Kumarbaz” kitabını bile yazan bir edebiyatçıdan bahsediyoruz.
Pek, ya Tolstoy?
Ne yazık ki Tolstoy da bir dönem kumara bayağı düşkünmüş. İkisi de bütün paralarını kumarda kaybederler ve Turgenyev’in kapısını çalarlar.
Trajikomik…
Turgenyev, her iki yazara da borç para verir ve geri ödemeleri için mühlet verir. Tolstoy borcuna sadık kalır ama Dostoyevki için aynı şeyi söylemek güç. Dostoyevski, borcunu ödememekle kalmayıp, Turgenyev’i dost meclislerinde kötüler, hakkında kötü sözler sarf eder.
Büyüklük yine Turgenyev de kalır ve Dostoyevski’yi her defasında affeder, verdiği parayı bir daha istemez.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: [email protected]