Ajda Pekkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman mazlumun yanında olduğunu söylerken Afrin’e yönelik harekata da destek çıktı.
Günaydın’a konuşan Pekkan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte Afrin’e yönelik düzenlediği Zeytin Dalı Harekatı için “Terör örgütleri sınır hattımızda devlet kurmaya çalışıyor. dünyada hiçbir ülke böyle bir şeye müsaade etmez.” dedi.
“POLİTİK DEĞERLENDİRME YAPACAK BİRİ DEĞİLİM”
Pekkan kendisine yöneltilen, “Siz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlerine katılan bir isimsiniz. Sizce Erdoğan nasıl bir lider?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Erdoğan’ın nasıl bir lider olduğundan daha önemlisi bence nasıl bir insan olduğu. Çünkü ben politik değerlendirme yapacak biri değilim. Bulunduğum konumun da, benden beklenenin de bu olduğunu düşünmüyorum. Ben insanım ve herkesten benimle insani ilişkiler kurmasını beklerim. Erdoğan’a ya da başka bir siyasi lidere baktığım zaman ilk önce onların insani hasletlerini görmeye çalışıyorum.
“SON DERECE MÜTEVAZİ”
Bir insan olarak kendisine baktığım zaman son derece mütevazı ve samimi bir insan görüyorum. Dünyadaki haksızlıklara karşı da en yüksek sesi Cumhurbaşkanımız çıkarıyor. Her zaman mağdurun ve mazlumun yanında olan bir lider.”
“ESİRLERİN BİLE İLTİCA ETMEK İSTEDİĞİ BİR ÜLKEYİZ”
Ordumuzun, sınırımızdaki terör örgütlerini temizlemek amacıyla yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’na sosyal medya hesabından destek mesajı yayınladınız. Bir sanatçı olarak, siz içinden geçtiğimiz süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna da cevap veren Pekkan, “Beni en çok etkileyen sahnelerden biri, PYD’li teröristlerden birinin, Suriye’de askerler tarafından ele geçirildiği andı. İlk söylediği şey “Beni Türk askerlerine verin” oldu. Türk askerinin esiri olmak istiyordu. Benim askerim budur işte. Terör örgütleri, sınır hattımızda devlet kurmaya çalışıyor; dünyada hiçbir ülke böyle bir şeye müsaade etmez. Türkiye de kendi sınırlarını korumak zorunda. Bu bir savaş değil; vatan toprağımızı koruyoruz. Türkiye, orada savaşın çıkmaması için elinden gelen çabayı gösterdi. Fakat maalesef tüm çabalar sonuçsuz kaldı ve neticede Türkiye oraya girdi. Türkiye oraya hiçbir zaman emperyal niyetlerle girmiyor; bunu hepimiz biliyoruz. Biz oradan kovulan, kendi ülkesinde yaşayamaz hale getirilen insanların tekrar evlerine dönmesi için uğraşıyoruz. Esirlerin bile iltica etmek istediği bir ülkeyiz. Ülkesiz kalanlara, evsiz kalanlara ev sahibi oluyoruz. Bu dönemde Türkiye olarak en fazla ihtiyacımız olan şey ise milli birlik ve beraberliktir. Bu beraberliği bozmak isteyenlere karşı tek vücut olmalıyız. Biz kendi içimizde birlik olursak, Türkiye her türlü zorluğun üstesinden gelir.” dedi.