Hani o çizgi filmlerde gördüğünüz, adeta bir masalın içinden fırlamış gibi güzelliğine hayran kalacağınız küçük yerleşim yerlerine bir bakalım mı?
Selen KALDIRIM / [email protected]nsonhaber.com
‘’Şehir hayatının kaosundan, tozundan, trafiğinden bıktım, şöyle huzurlu bir yerlere kaçıp kafa dinlemek istiyorum.’’ diyenler için tam hayallerine göre, hafta sonu uzaklaşıp kafa dinleyebileceğiniz yerleri derledik.
GIETHOORN / HOLLANDA
Hollanda’nın Overijssel eyaletinde yer alan küçücük bir kasaba Giethoorn.
Kasabanın en büyük özelliği ulaşım yolunun olmaması. Buraya sadece motorlarla ulaşım sağlanabiliyor. Bunun dışında herhangi bir motorlu aracın girmesi yasak. İnsanlar köyün bir ucundan diğer ucuna, restoranta ya da markete gitmek istediklerinde kapılarının önüne bağlamış oldukları teknelerini kullanıyorlar.
18 ADET KANAL KÖPRÜSÜ VAR
Geithoorn’da büyüklü küçüklü 18 adet köprü mevcut. Her köprü bir evin yoluna çıkıyor. Kanalları ve mimari yapısıyla masalsı bir görünüme kavuşan kasabadan büyülenmemek elde değil.
Açıkhava oyun ve aktivite imkanı sunulan merkez Arendshorst’ta trambolinde zıplayabilir, ok atabilir, dilerseniz de aquabubble deneyebilirsiniz.
COLMAR / FRANSA
Fransa’nın Alsace bölgesinde bulunan Colmar kasabası son yıllarda oldukça ilgi görmeye görüyor. Kasabanın en çok ziyaret alan yeri ‘Küçük Venedik’ bölgesi.
Lauch Nehri yanına sıra sıra dizilmiş renkli evler muhteşem bir görsellik sunuyor. Sadece evler değil, yol boyunca devam eden kokoş sokaklarıyla da dikkat çekici. Burada kanoya binmek bir Venedik adeti. Şansınız varsa mutlaka deneyin.
COLMARLI MİMARIN ‘ ÖZGÜRLÜK HEYKELİ’
Colmar’ın girişinde sizi ‘Özgürlük Heykeli’ karşılıyor. ‘Bunun burada ne işi var?’ demeyin. New York’taki heykelin Fransız mimarı Frédéric Auguste Bartholdi, eserin bir kopyasını da Colmar’a yapayım demiş.
Kasabanın günlük ve sosyal yaşam imkanları oldukça fazla. Halkın en büyük sevdası ise muhteşem şarapları. Şehir merkezinde bulunan Rue des Marchands, Mısır Çarşısı, Noel Pazarı gezebileceğiniz yerlerden sadece birkaçı.
BIBURY / İNGİLTERE
İngilitere’nin güneybatısında yer alan dağlık Cotswold bölgesinde bulunan köylerin en güzeli burası.
Ulaşım açısından sizi biraz yoracak olsa da 17. yüzyıldan kalma, yeşillikler içindeki Arlington Sıraevleri’ni görülmeye değer. Bibury’ye girer girmez sizi meşhur Swan Otel karşılıyor. Aslında Bibury deyince akla ilk gelenlerden biri bu otel.
Köyün yaşam tarzı, sakinliği, temiz ve düzenli olması öne çıkıyor. Geleneksel kırsal köyde bulunan çay evleri ve Cotswold İlçesi’ndeki korunan binalar, ziyaret eden turistlerin gözde mekanları arasında.
Ülkenin iklim koşullarından dolayı sürekli yağmur alması, çevrenin dört bir yanını yeşil renge boyuyor. Öyle ki, evlerin çatılarında bile yeşillikler görmek mümkün.
SELFİELERE DOYAMAYACAKSINIZ
Kasaba merkezi alışveriş yapabileceğiniz küçük dükkanlarla dolu. Yalnız İngiltere’nin ‘köyü’ dediysek de, para biriminin pound olduğunu bilmenizde fayda var. Tahmin edersiniz ki bu küçük köyde konaklamalar biraz pahalı. Fakat dere kenarından çekeceğiniz selfielerin arka planı paha biçilemez.
ALBARRACIN / İSPANYA
Albarracin, tarihi mekanların hayranları için gerçek bir fırsat. İspanya’nın tarihi antik ruhunu hala yaşatan bu kasaba taş sokakları, nehirleri ve doğal güzellikleriyle kendine hayran bırakıyor.
Nüfusu yaklaşık bin kişi. Sakinliği ve huzuru arayanlar için muhteşem bir hafta sonu tatili olabilir. Yürüyün, tapas yiyin, kafa dinleyin… Daha n’olsun?
KALE MANZARASINI KAÇIRMAYIN
Dar taş sokaklar, iki-üç katlı ve ahşap balkonlu evler, demir ferforjeli pencereler, kiremit çatılar ve daha birçok mamari görsellik.
Dağın tepesine kurulmuş bir yerleşim olduğu için merdivenler ve basamaklarla sık sık karşılaşıyorsunuz. Biraz tırmandıktan sonra Albarracín Kalesi’nin surlarına ulaşarak geriye manzaranın tadını çıkarmak kalıyor.
BRUGGE / BELÇİKA
Brugge Belçika’nın Flaman Bölgesinde yer alıyor. Kentte genel olarak flemenkçe konuşulmakta. Brugge özellikle çikolataları, dantelleri, biraları ve üzerinde kano turları yapabileceğiniz kanallarıyla ünlü.
Brugge‘de kanallar ve kanalların üzerinde bulunan onlarca güzel köprü var. Bu kanallarda küçük teknelerle tur yapmayı sakın atlamayın. Burada anlatılan diğer kasabalara nazaran daha canlı bir yaşam tarzı hakim. Bunun sebebi Brugge’ün kasaba görünümlü bir kent olmasından kaynaklanıyor.
Ana meydanı Grote Park’ın çevresindeki çan kulesi, Aziz Salvador Katedrali, Historium müzesi, bölge mahkemesi gibi birçok tarihi eseri ziyaret edebilirsiniz.
KIŞIN AYRI BİR GÜZEL
Kışın karlar altında kalan yerleşim yerleri ayrı bir güzellik oluşturuyor. Fakat seyahat etmek için en çok tercih edilen aylar haziran- eylül arası. Sıcak havalarda turistler bu doğal güzelliklerin manzaralarına sahit olabilmek için bisiklet kiralayarak güneşli havanın keyfini çıkarıyor.
ŞENYUVA / RİZE
Her yeri birbirinden güzel olan Karadeniz Bölgesi’nin nesi eksik? Doğanın yeşiline, dağların zirvelerine, yaylaların havasına doyacağınız Rize’de bulunan Şenyuva, Karadeniz’in en güzel köylerinden biri.
Yaş ortalamasının 60 civarında olduğu kasaba, okuma yazma oranının yüksek olmasıyla dikkat çekiyor. Sal Yaylası, Fırtına Vadisi, Kaçkar Dağları, Ayder Yaylası, Huser Yaylası, Palovit Şelalesi, Kavrun Yaylası gibi dünyanın sayılı doğal güzelliklerine komşu köyün en önemli simgesi Şenyuva Köprüsü.
EN DOĞAL HALİYLE KARŞINIZDA
Günümüzde bozulmaya başlayan Karadeniz’in tahta evlerinin yanısıra bu kasabayı en doğal haliyle görmek hala mümkün.
Hemen hemen çoğu insan Karadeniz turu yaptığını sanıyor. Turizme teslim olmuş bölgelerini ziyaret ediyor. Asıl Karadeniz ruhunun, dağların arkasına saklanmış köy ve kasabalarda olduğunu unutmayın. Merkezden biraz uzaklaşın ve doğanın mücizevi manzalarını keşfedin.
‘SEVDALUK’ DİZİSİ BURADA ÇEKİLDİ
Şenyuva köyü, Başrollerini Erdal Özyağcılar ve Demet Akbağ’ın paylaştığı Show TV’de yayımlanan ‘Sevdaluk’ dizisine de ev sahipliği yapmıştır.