Spor, sağlıklı bir vücuda sahip olmak için uygulanan en önemli aktivitelerden birisidir. Hayatımızda önemli bir yeri bulunan spor, aslında bizlere Selçuklulardan bu yana öneriliyor.
İçinde bulunduğumuz 21’inci yüzyılda doktorlar spor yapmayı, hareketli olmayı sağlığın en önemli nedenlerinden biri olarak kabul ediyor. Kilo vermek haricinde organların çalışması için önemli görülen spor, aslında Türklerin yaşamında 12’inci yüzyıldan bu yana, yani tam 9 asır öncesinden beri bulunuyor.
Dağıstan’da bulunan bazı kabartmalar, Selçuklu Türkleri’nin spor yaşamına ışık tutuyor.
SELÇUKLU TÜRKLERİNDE SPOR HAYATI
Bir üst satırda görülen aktivite, aslında genel olarak Selçuklu Devleti’nde yer alan aktivitelerin özeti olarak görülüyor. Yaban domuzu avına çıkan iki kişinin köpekleriyle birlikte avın üzerine doğru koşuyor.
Burada temel alınması gereken spor faaliyeti, aynı zamanda Türklüğün en eski aktivitesidir: Yay çekmek.
Ok atıp, yay çekmek Türklerde öylesine çok yaygındı ki, bir yaşam biçimi haline gelen okçuluk, bugün spor olarak görülse de o yıllarda, korunma, barınma, beslenme faaliyetlerinin bir numaralı ekipmanıydı.
ATA SPORU: GÜREŞ
Türklerin ata sporu olarak bilinen güreş için “ata sporu” tabirinin kullanılmasının nedeni de yine Selçuklu Türklerine dayanıyor. her ne Orta Asya Türklerinin güreş tuttuğuna dair söylentiler bulunsa da yazılı, çizili kaynaklar Selçuklu Türkleri’nde de bu sporun müsabakalarla yapıldığını gösteriyor.
AT BİNME
Konar-göçer bir yaşama sahip bulunan Türkler, bilinen tarihlerinin ilk yıllarından bu yanan at üstünde bir yaşam sergilemiş, savaşta ve barışta hep at sırtında bir ömür geçirmişlerdir.
Bunun da sağlıklı yaşam için oldukça önemli bir aktivite olduğunu belirten Selçuklu kaynakları, zinde kalmalarını da buna borçlu görüyorlar. Zira Osmanlı’dan diyet ve sağlık tavsiyeleri isimli yazımızda da belirttiğimiz gibi, at binmek vücudun iç organlarının düzenli olarak çalışmasına yarar sağlıyor.
Yukarda görülen karede de atın üstünde düşünceye dalmış bir Selçuklu beyi bulunuyor. Selçuklu beyinin bu hali de Türklerin spor yaşamına önemli bir kaynak oluşturuyor.
EN DİNLENDİRİCİ OTURUŞ: BAĞDAŞ KURMA
Anadolu kültürünün en belirgin özelliklerinden biri olan bağdaş kurmanın bizlere köy hayatından geldiğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Kimilerinde koltukların bulunmaması veya yer sofraları kurulması nedeniyle böyle bir oturuş şeklinin edinildiğini düşünenlere en güzel cevabı yine bir Selçuklu beyi veriyor.
Bizlere adeta Selçuklu mirası olan bağdaş kurma, Anadolu’da rahatlığı nedeniyle yaygın bir oturuş şekli. Bu oturuş şeklinin hem bacaklara hem de sindirim sistemine büyük bir rahatlama sağladığı belirtilirken, bağdaş kurma sayesinde de rahat ve sağlıklı bir yaşama kavuşuyorlar.
KAFTAN-DAR PANTOLON
Kabartmaların bizlere verdiği bir diğer önemli bilgi de o zamanki giyim kuşamın spor yaşamına olan ilişkisi vardı. Dar pantolonlar giyerek rahatlıklarını her an sağlayan Selçuklu Türkleri, üzerlerine giydikleri kaftanlar ile de aynı zamanda terlemeye, ani soğumalara karşı kendilerini koruyorlardı.
Giydikleri deri çizmeler ile birlikte ayaklarını koruyan Selçuklu Türkleri, aynı zamanda, ayaklarından alabilecekleri soğuklar ile de sağlıklarının bozulmasını önlüyorlardı.
12’inci asırda yaşayan Selçuklu Türkleri’nin de ne kadar sağlığa ve spora ne kadar düşkünlüğü, günlük aktiviteleri ve uyguladıkları yöntemler ile 21’inci yüzyıla ışık tutuyor.