Başbakan Yıldırım, Türkiye’nin 2016 ve 2017 yılında Orta Doğu ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere 14,5 milyar dolar düzeyinde resmi kalkınma yardımında bulunduğunu açıkladı.
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine yaptığı kalkınma yardımlarını değerlendirdi.
Yıldırım açıklamasında, dil, din, ırk ve renk ayrımı yapmadan tüm mazlumlara kucak açan Türkiye’nin, komşusu açken tok yatmayı zül gören bir kültürün temsilcisi olduğunu ifade etti.
“TÜM MAZLUMLARA ELİMİZİ UZATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Bugün Doğu Guta’da ve Arakan’da yaşanan trajedi dün bir başka dünya ülkesindeydi, belki yarın bir başka dünya ülkesinde yaşanacak” diyen Yıldırım, “Doğu Guta ve Arakan’daki manzara karşısında dünya ülkeleri sırtını dönerken, Türkiye daha fazla gözyaşı dökülmesine engel olabilmek için yoğun çaba harcadı. Milyonlarca insan bir lokma ekmek ararken, Türkiye olarak medeniyetimizin bize yüklediği misyon gereği bu acı manzaralara gözümüzü kapatamayız. Bugüne kadar mazlumların feryatlarına kulağımızı tıkamadık, bundan sonra da tıkamayacağız. Tüm mazlumlara bundan sonra da aynı şuur ile elimizi uzatmaya devam edeceğiz.” dedi.
Yıldırım, BM verilerine göre dünyada en çok mülteci barındıran ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, insan odaklı diplomasisiyle Türkiye’nin, 3,5 milyona yakın sığınmacı kardeşine kapılarını açtığını, aşını ve hayatını paylaştığını söyledi.
“ACININ DİLİNİN, DİNİNİN VE IRKININ OLMADIĞINI BİLİYORUZ”
Başbakan Yıldırım, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Acının dilinin, dininin ve ırkının olmadığını biliyoruz. Bu konularda çok hassas olan hükümetimizin çabalarıyla Türkiye, 2015 yılında olduğu gibi, 2016 yılında da 6 milyar dolarlık insani yardım ile dünyanın ’en cömert donör ülkesi’ oldu. 2017 yılı kesin olmayan, ön araştırma verilerine göre ise resmi kalkınma yardımlarının alt kategorisi olan insani yardım tutarı 7 milyar doların üzerinde gerçekleşti.”
Türkiye’nin 2015 yılında yapmış olduğu resmi kalkınma yardımları tutarının 3,9 milyar dolar civarında olduğunu hatırlatan Yıldırım, Türkiye’nin, 2016 yılında yaptığı resmi kalkınma yardımlarının bir önceki yıla göre yüzde 65 artarak, yaklaşık 6,5 milyar dolar mertebesinde gerçekleştiğini bildirdi.
“TÜRKİYE ÜSTÜN BİR SORUMLULUK ÖRNEĞİ GÖSTERİYOR”
Bunun tarihi bir rekor olduğunu kaydeden Yıldırım, bu tablonun tüm dünyaya, Türkiye’nin uluslararası alanda yükselen bir konumda olduğunu kanıtladığını ve 2017 yılı ön araştırma verilerine göre de Türkiye’nin 8 milyar dolar civarında resmi kalkınma yardımı tutarı ile pek çok gelişmiş ülkeyi geride bırakarak, üstün bir sorumluluk örneği gösterdiğini söyledi.
Yıldırım, 2016 yılında OECD-DAC (Kalkınma Yardımları Komitesi) üye ülkelerinin toplamda 142 milyar 619 milyon dolar kalkınma yardımı yaptığını hatırlatarak, Türkiye’nin bu ülkeler arasında 6. sırada yer aldığını ve 2017 yılında da üst sıralarda olmasının beklendiğini ifade etti.
“Başta savaşlar ve doğal afetler nedeniyle yaşanan zorlu süreçler tüm dünya ülkelerinin geleceğini ve huzurunu sıkıntıya sokuyor” diyen Başbakan Binali Yıldırım, şunları kaydetti: “Hükümetin milletten aldığı güçle uyguladığı reformlar ve programlar neticesinde Türkiye, artık alan el değil, veren el konumunda. 2017 yılında ülkemiz en fazla kalkınma yardımlarını Orta Doğu ve Afrika ile Balkan coğrafyasına, ülke bazında ise Suriye’ye yaptı. 2023 vizyonu çerçevesinde ülkemiz kendisine küresel olarak her alanda etkili bir aktör olma hedefi koydu ve bu doğrultuda TİKA’nın da sahadaki proje ve faaliyetlerine hız verildi. 2017 yılında yurt dışındaki 60 Program Koordinasyon Ofisi ile başta yakın coğrafyamız Balkanlar, Orta Doğu, Orta Asya ve Kafkaslar olmak üzere Afrika, Latin Amerika, Güney Asya ve Okyanusya gibi uzak coğrafyalarda da TİKA faaliyetlerine devam ediyor.”
“ACİL İNSANİ YARDIMLARA YOĞUNLAŞILDI”
“TİKA’nın 1992-2002 yılları arasında gerçekleştirdiği proje sayısı 2 bin 200 civarında iken hükümetin başarılı stratejileriyle 2003-2017 arası dönemde 20 binin üzerinde proje ve faaliyet hayata geçirildi.” diyerek sözlerini sürdüren Yıldırım, Türkiye tarafından yapılan yardımlarda öncelikli olarak temel kalkınma ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik sosyal altyapılar ve hizmetler, üretim sektörleri yanında kriz bölgelerini rahatlatacak acil insani yardımlara yoğunlaşıldığını bildirdi.
“DÜNYANIN VİCDANI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Başbakan Yıldırım, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Ülkemizin dünyanın en büyük 18. ekonomisi olmasına rağmen, insani yardımlarda birçok gelişmiş ülkeyi geride bırakması, Türkiye’nin insani krizlere duyarlılığının ne kadar yüksek olduğunu ve sürdürülebilir kalkınma için sorumluluk üstlenmekten geri durmadığını göstermektedir. 2011 yılında İstanbul’da düzenlenen En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansında bir söz verdik ve dedik ki; ‘ülkemiz bu ülkelere yönelik 10 yıl boyunca yıllık 200 milyon dolar yardım edecek.’ Geçen bu süre zarfında ne yaptık? 2011-2017 arasında en az gelişmiş ülkelere 1,8 milyar doları geçen miktarda yardımda bulunduk ve zoru başardık. Uluslararası taahhütlerimiz ve insani sorumluluklarımız çerçevesinde dünyanın vicdanı olmaya devam edeceğiz.”