Myanmar’ın Arakan eyaletinde ordunun, Arakanlı Müslümanlara ait köyleri yıkıp yeniden inşa ettiği ve buraları “ürkütücü biçimde askerileştirdiği” bildirildi.
Uluslararası Af Örgütünün “Arakan Eyaletini Yeniden Yapmak” başlıklı raporunda, Myanmar silahlı kuvvetlerinin, şiddet olayları üzerine evlerinden kaçan Arakanlı Müslümanların yaşadığı toprakları işgal ettiği belirtildi.
ARAKAN’A BULDOZERLERLE GİRDİLER
Uydu görüntüleri, görgü tanıklarının ifadeleri ve insan hakları örgütlerine dayandırılan raporda, ordunun ocak ayından bu yana Arakanlı Müslümanlara ait köyleri yeni yapılar inşa etmek için buldozerlerle yıktığı kaydedildi.
KÖYLER ASKERİLEŞTİRİLİYOR
Köylerin nasıl yıkılıp yeniden inşa edildiğini ortaya koyan görüntüleri de içeren raporda, evlerine geri dönecek Arakanlı Müslümanlar için yeni sivil yapıların yanı sıra bu köylerin askerler için yeni tesisler ve yollarla ürkütücü biçimde askerileştirildiğine” işaret edildi.
KANITLAR ORTADAN KALDIRILDI
Uluslararası Af Örgütünün Kriz Yanıt biriminin yöneticisi Tirana Hassan, bu “ürkütücü” askerileşmenin, Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçların kanıtlarını ortadan kaldırdığına dikkati çekerek, “Arakanlılara karşı insanlık suçu işleyen aynı güvenlik güçleri tarafından yeni üsler dikiliyor.” ifadesini kullandı.
Hassan, bu durumun, “Arakanlı mültecilerin gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşünü daha uzak bir olasılık haline getirdiği” değerlendirmesini yaptı.
ARAKAN NÜFUSU 2 MİLYONDAN 300 BİNE GERİLEDİ
Arakan’da 1970’lerde yaklaşık 2 milyon Müslümanın yaşadığı tahmin edilirken Myanmar yönetiminin uyguladığı sistematik şiddetle ortaya çıkan göç dalgalarında bu sayı 300 binin altına geriledi.
UYDUDAN GÖRÜLEBİLİYOR
BM’ye göre, yalnızca 25 Ağustos 2017’den sonra Arakan’dan kaçmak zorunda kalıp Bangladeş’e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntülerinde yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
GERİ DÖNÜŞ ANLAŞMASI KAĞITTA KALDI
Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmesi mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti “etnik temizlik” ya da “soykırım” olarak adlandırıyor.