Makrobiyotik diyet nedir

Sağlık yada estetik kaygılarla fazla kiloların ciddi bir problem olduğu dünyamızda denenen onlarca diyetten yalnızca biri olan makrobiyotik diyetin bir tarikatı olduğunu biliyor muydunuz?

Japon bir filozof olan George Ohsawa tarafından 1920’lerde geliştirilen bir diyet türü olan makrobiyotik diyet Zen Budizm’in etkilerini taşır.

ORGANİK AĞIRLIKLI BESLENME

Yalnızca organik ve mevsimlik olarak yetişen meyve ve sebzeleri yemeyi prensip edinmesiyle kulağa hoş gelse de makrobiyotik diyet, hayvansal ürünleri reddeder.

ET VE SÜT ÜRÜNLERİ YASAK

Bu diyeti yapanların bir kısmı sadece kahverengi pirinç, fasülye ürünleri ve taze meyve ve sebze gibi tam tahılları tüketmeyi tercih ediyor. Makrobiyotik diyetin de ayrıldığı noktalar var, mesela daha rahat bir anlayışa sahip olanlar az miktarda da olsa et, balık ve fındık gibi ürünler de tüketiyor.

Ortak olan nokta ise; aromalı, kafeinli veya alkollü içeceklerden uzak durmaları…

İlk bakışta oldukça masum gibi görünse de bu diyetin güvenilirliği ile ilgili kesinleşmiş bilimsel veri bulunmuyor.

KANSERİ TEDAVİ EDER İDDİASI

Makrobiyotik diyetinin savunucuları; herhangi bir bilimsel kanıt olmasa da bu diyetin kanseri iyileştirebileceği hatta tamamen tedavi edebileceğini iddia ediyor.

Makrobiyotikçiler için bu yalnızca bir diyet değil aynı zamanda bir felsefe. Bu felsefenin de bazı kuralları var:

Günde 2-3 öğün yemek.

Sindirime yardımcı olmak için ağız dolusunca besini 50 kez çiğnemek.

Yatmadan en az 3 saat önce yemek yemeyi kesmek.

HaberlerGündem HaberleriSon dakika: MİT ve TSK’dan ortak operasyon! Kırmızı kategorideki terörist Nazlı Taşpınar etkisiz hale getirildi Son dakika: MİT ve TSK’dan ortak operasyon! Kırmızı kategorideki terörist Nazlı Taşpınar etkisiz hale getirildi .

Ilık ve soğuk su ile kısa duşlar almak.

Yalnızca organik besinlerle beslenmek.

Temizlik ürünlerinde de toksik madde içermeyen doğal ürünler kullanmak.

Giysileri yalnızca pamuklulardan tercih etmek ve metal takılar kullanmamak.

Doğada bolca vakit geçirmek ve her gün en az yarım saat yürümek.

Yoga, dans, dövüş sporları, aerobik ve esneme hareketleri yapmak.

Bulunulan ortamın oksijen miktarını artırmak için bolca yeşik bitki bulundurmak ve ortamı sıkça havalandırmak.

Besinleri elektrikli aletlerle ısıtmak yerine gaz veya odun ateşiyle yanan ocaklarda dökme demir, paslanmak çelik yada kilden yapılan kaplarla ısıtmak.

Televizyon ve bilgisayar gibi elektronik aletlerden uzak durmak.

MAKROBİYOTİK TARİKATI

Öte yandan İtalya’da bir diyetisyen, makrobiyotik tarikatı kurdu.

Muritlerine bu diyeti uygulayarak sağlıksız zayıflamalarına neden olduğu, dolandırdığı ve köleleştirdiği iddiaları ile gözaltına alındı.

İtalya polisinden ‘0 beden’ tarikatına operasyon