Zeytin Dalı Harekatı için iftiralarda bulunan BAE Dışişleri Bakanı hakkında açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, “Hangi çevrelere hizmet etmeye çalıştıkları gayet iyi bilinmektedir” dedi.
Türkiye’nin Afrin’de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’nı ABD ağzıyla karalamaya çalışan BAE Dışişeri Bakanı’na cevap verildi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Esasen bir süredir tarihimize ve Arap dünyasıyla ilişkilerimize yönelik karalama niteliğindeki beyanlarıyla BAE yetkililerinin hangi çevrelere hizmet etmeye çalıştıkları da gayet iyi bilinmektedir.” ifadelerine yer verildi.
“ARAP DÜNYASINA VERDİĞİMİZ DESTEK HERKESÇE BİLİNMEKTEDİR”
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada; “Arap dünyasıyla müstesna tarihi ve beşeri bağları bulunan Türkiye’nin kardeş Arap ülkelerinin huzur, güvenlik ve istikrarına atfettiği önem ve Kudüs başta olmak üzere İslam dünyasının ortak davalarına verdiği güçlü destek herkesçe bilinmektedir.
Türkiye’nin Suriye’nin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği destek, bu ülkede kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için ortaya koyduğu çabalar ve misafir ettiği 3,5 milyondan fazla Suriyeli kardeşi için üstlendiği sorumluluk da ortadadır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin’e yönelik operasyonu ise ülkemize yönelik terör tehdidini bertaraf etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
“HANGİ ÇEVRELERE HİZMET ETTİKLERİ BİLİNMEKTE”
ABD’nin etkisiyle Körfez Krizi’ni çıkartan BAE’ye yönelik yapılan açıklada; Hal böyleyken, BAE Dışişleri Bakanı’nın, Türkiye’nin Suriye’ye müdahale ettiğine ve Arap dünyası için bir tehdit oluşturduğuna dair açıklamasını anlamak ve iyi niyetle bağdaştırmak mümkün değildir. Esasen bir süredir tarihimize ve Arap dünyasıyla ilişkilerimize yönelik karalama niteliğindeki beyanlarıyla BAE yetkililerinin hangi çevrelere hizmet etmeye çalıştıkları da gayet iyi bilinmektedir.
Bölgenin içinden geçtiği kritik dönemde yapılması gereken, ortak bir kaderi paylaşan dost ve kardeş halklar arasında nifak tohumları ekmek değil, bölgesel sorunların dayanışma içinde sahiplenilmesi ve her bir ülkenin bu sorunların çözümlenmesi için elini taşın altına koyma iradesini göstermesidir.” denildi.