Adrenalin ve tutkularınızı dağ ve bayırların tepelerinde mi, yoksa yerin dibinde mi yaşayanlardansınız?
Selen KALDIRIM / [email protected]
Hepimizin tutkunu olduğu ya da bulunmaktan zevk aldığı yerler var. Bu yerler kimi zaman yerin dibi kimi zaman bir zirve noktası olabilir. Kimimiz doğal oluşumların karanlıklarında gezinirken, kimimiz gökyüzüne yakın olmak isteriz. İşte bu seçimlerinizi gerçekleştirebileceğiniz Türkiye’deki dağ ve mağaralardan söz edeceğiz.
MAĞARA CENNETİ YURDUMUZ
Dünyadaki diğer ülkelere göre ‘mağara cenneti ülke’ durumunda olan yurdumuzda istemediğiniz kadar mağara var; yaklaşık 40 bin kadar. Tabii bu işin müdavimlerinin mağara konusunda oldukça seçici olduğunu unutmayalım. ‘’Bu da mağara mı!’’ diye kızmasınlar sonra.
EKİPMANINIZI ALIN, YERİN DİBİNE GİDİYORUZ
Mağara anlayışınızı farklı bir boyuta taşıyacak yerlerden bahsediyoruz. Zaman zaman suya girip çıkacak, zaman zaman önünüzü göremeyeceksiniz. Sizlere yeryüzünden metrelerce aşağıda tam anlamıyla bir ‘mağara’ deneyimi sunuyoruz.
YERKÖPRÜ / ANTALYA
Göksu vadisinde bulunan mağara tamamen traverten tüf ile kaplı. Mağara çıkışında, Göksu nehrinin dışarıdan akan bir bölümü mağaradan çıkıyor. Alışık olduğunuz mağaralardan biraz farklı geldi değil mi? Umarım yüzme biliyorsunuzdur.
AYVAİNİ / BURSA
Mağaranın giriş kısmı Doğanalan köyünde yer alıyor. Yatay olarak oluşum gösteren mağaranın iki ağzı var.
Güney Marmara bölgesinin en uzun mağarası olan Ayvaini sarkıtlar, dikitler ve gölleriyle farklı bir yer altı deneyimine ev sahipliği yapıyor.
GİLİNDERE / İÇEL
Bu mağaraya hem karadan hem de denizden girmek mümkün. Zor parkurlarıyla yürü yürü bitiremeyeceğiniz. Gilindere 555 metre uzunluğunda. Gotik mimarinin severleri için söylüyoruz; yarasalar bile var.
Mağaranın etrafında oluşan koylar aynı zamanda Akdeniz fokunun yaşam alanı olmuş. Hayvanat bahçesi tadındaki mağaranın güzelliklerini say say bitiremeyeceğiz. O yüzden daha fazla saymıyorum. Gidin, görün.
İNCEĞİZ / İSTANBUL
‘’Aa İstanbul mu?’’ Evet, İstanbul’da da karstik mağara var. Çatalca’da bulunan mağarayı nasıl olur da hala keşfetmezsiniz? 4816 metre uzunluğundaki mağaranın içi çöküntü dolinleriyle dolu. Şimdi mağara dediğimiz oluşumlar doğal değil; tümü insan tarafından killi kireçtaşı kayası oyularak yapılmış. Kemal Sunal’ın Salako’su da burada çekilmişti. Tabii nereden hatırlayacaksınız şimdi…
İNCESU / KARAMAN
Kireç taşlarında gelişen mağara birbirinin devamı iki mağaradan oluşuyor. Bütünüyle yatay olan İncesu 1356 metre uzunluğunda ve damlataş yönünden son derece zengin. Mağara işte, çok bir şey beklememek lazım.
BALATİNİ / KONYA
Konya’nın Derebucak ilçesine bağlı mağaranın yola yakın olan ağız kısmı küçük bir uvalanın sularını çalar ve derince yarık bir vadi kenarındaki yamaçtan boşalır. Mağaranın alt katından su içinden yürünerek ilerlenebiliyor. Travertenleri, heykel odası ve dev cadı kazanları görülmeye değer.
YANASU / KIRKLARELİ
Yanasu mağarasının toplam uzunluğu 1620 metre. Girişteki çöküntü salonu mağaranın en aktif bölümü. Sürekli akış halinde olan bu bölümde çok sayıda damlataş havuzu var. Tam selfie’lik.
ÇAYIRKÖY / ZONGULDAK
Sofular ve Eğridere suları, giriş ağızdan batıp 1004 metre yerin altından ilerleyerek Çayırköy’ boşalır. Yatay olarak ilerlenen mağaranın sonunda derin bir göl var. Umuyoruz sularla iyi anlaşıyorsunuzdur.
DAĞLAR DAĞLAR
Yerin dibini sevenler için seçenekleri sıraladık. Bir de bunun yerin üstünde, dağların, tepelerin zirvelerinde olmak isteyen tutkunları var. Bu durum mağaracıları sanatsal, dağseverleri ise biraz daha maceracı kılıyor. Sonuçta metrelerce yüksekteki tepelere atlayıp tırmanmak için biraz kafayı sıyırmış olmak gerekiyor. En azından bizim önereceklerimiz için bu muhtemel bir durum.
AĞRI DAĞI
Türkiye’nin en büyük dağına çıkmayan dağcı mı olur? Hele bir de o adrenalin dolu kış tırmanışları başka bir dünya. Ağrı dağına çıkışlar yalnızca dağın Doğubeyazıt sınırları içinde kalan cepheden yapılabiliyor. Saatler süren tırmanışın ardından doruk noktasına vardığınızda yanınızda krampon, buz kayması ve ip bulundurmayı unutmayın.
Eğer siz de Ağrı Dağı’nın eteğinde uçan güvercin kuş olmak istiyorsanız, ziyaret edebileceğiniz en güzel aylar temmuz, ağustos ve eylül.
KAYSERİ / ERCİYES DAĞI
Tepesinde her zaman duman ve kar bulunan bu dağı bilmeyeniniz yoktur ama tırmananınız var mıdır bilemiyorum. 3916 metre yüksekliğindeki Erciyes aslında bir volkanik dağ. Tabii tırmanırken üzerinize lavlar fışkırmıyor. Çünkü sönmüş. Artık üzerinde cirit atabileceğiniz bir turizm merkezi.
Orta Anadolu’nun en yüksek doruğuna sahip olan dağda tur kayağı ile keyifli tırmanışlar yapabilirsiniz.
BOLKAR DAĞLARI / MERSİN
Bolkar dağlarında 300 metreyi aşan birçok zirve var. Yaz tırmanışları için en uygun zaman mayıs-ağustos aylarıyken, kışın ocak ve şubat tercih ediliyor. En yüksek doruk noktası ‘Medeksiz’. Uzun uğraşlar sonucu varacağını zirve yolculuğunda değişik orman örtüleri keşfedebilir, arada bir dönüp arkanıza bakarak manzaranın keyfini çıkarın.
RİZE / KAÇKAR SIRADAĞLARI
Bence burayı anlatmaya gerek yok. Görüyorsunuz, mükemmel.
Tırmanabileceğiniz diğer dağlar;
Niğde, Aladağlar
Tunceli, Mercan(Munzur) Dağları
Van, Süphan Dağı
Antalya, Beydağlar
YERİN ALTINI ÜSTÜNE GETİRİN
Evet yazımızın sonunda özellikle belirtmek isterim ki yerin altını da üstünü de gezip görmekten mahrum kalmayın. İki farklı tecrübe, iki farklı heyecan. ‘Yok ben sadece okuyorum’ diyorsanız da sizin bileceğiniz iş.