Leonardo da Vinci tarafından 1505 yılında yapıldığı sanılan Mona Lisa Tablosu, Rönesans kadın portresinin ilk örneği olarak tanınır.
Portre şüphesiz Floransa’da 1503’te başlamıştı. Floransa’daki Gantrardini’nin eşi Francesco del Giocondo adındaki Florentine kumaş tüccarının karısı olduğu düşünüldü.
Kimi rivayetlere göre ise, Da Vinci’nin metresi Mon Salai olduğuydu. Fakat harflerin yerlerini değiştirdiğinizde ortaya Mona Lisa ismi çıkıyor. Tesadüf mü, orasını bilemeyiz.
BİR ŞÜPHELİ: PABLO PİCASSO
Tartışmalar sanat tarihçileri tarafından hâlâ yapılıyor. Fransa’da, Ouvre Müzesi’nde sergilenen tablo, 1911’de çalındı. Suçlananlar arasında ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso da vardı. Yapılan araştırmalar sonucunda Picasso’nun bir ilgisi bulunulmadığı anlaşılınca ünlü ressam salıverildi.
Neyse ki Mona Lisa tablosu 24 ay sonra Floransa’da bulundu da herkes derin bir oh çekti. Hırsızın gerekçesi ise, İtalyan bir ressamın tablosu neden Fransa’da sergilendiğiydi.
Oysa bilmediği bir gerçek vardı O da, tablonun Da Vinci tarafından Fransa Kralı Francis’e 4 bin altın karşılığında satılmasıydı.
Tabloyu çalan Vincenzo Perugia adlı hırsız
MONA LİSA’NIN GİZEMLİ TARİHİ
Mona Lisa’nın tarihi gizemli bir şekilde örtüldü. Belirsiz kalan hususlar arasında, bakıcının tam kimliği, portreyi yapan kişi, Leonardo’nun resim üzerinde ne kadar süre çalıştığı, ne kadar tuttuğunu ve Fransız kraliyet koleksiyonunda nasıl bir yerde olduğunu bilemiyoruz.
SAÇINI ÖRTEN NARİN KARANLIK ÖRTÜ
Mona Lisa’nın saçını örten narin karanlık örtü bazen bir yas örtü olarak kabul edilir. Aslında, bu tür örtüleri genellikle bir erdem işareti olarak giyilirdi.
Kıyafetleri dikkat çekici değil. Ne onun elbisesinin sarı kolları, ne de onun pilili elbisesi, ne de omuzlarına bolca serilmiş olan eşarp, aristokratik statü işaretleridir.
EN ESKİ İTALYAN PORTRESİ
Mona Lisa , yarım uzunluktaki bir portre içinde bakıcıya çok yakın odaklanan en eski İtalyan portresi. Resim, kollarına ve ellerine çerçeveye değmeden el koyması için boyutlarında yeterince cömerttir.
Portre, yuvarlak bir heykel hacminin doluluk derecesine sahip olduğu yüksek derecede yapılandırılmış mekanda gerçekçi bir ölçeğe boyanmıştır.
Şekil, kollarından korkuluklara dayanan bir sandalyede otururken, baştan bele kadar, yarım uzunlukta gösterilmiştir.
Sol kolunu, arkasındaki parapetin ve figürü çerçeveleyen iki parçalı sütunların ve manzaraya bakan bir pencere oluşturmasının önerdiği bir sundurmanın önündeki sandalyenin koluna yaslıyor.
LEONARDO’NUN MUAZZAM ÇALIŞMASI
Bu yeni sanatsal formülün mükemmelliği, 16. yüzyılın başlarındaki Floransa ve Lombard sanatı üzerindeki etkisini hemen açıklıyor.
Bir yapıta karşı bir figürün üç çeyrek görünümü, mimarlık ortamı ve ön plana katılan eller gibi işin bu yönleri, 15. yüzyılın ikinci yarısının Flaman portresinde, özellikle de Hans’ın eserlerinde zaten mevcuttu.
Bununla birlikte, mekansal tutarlılık, atmosferik illüzyonizm, anıtsallık ve işin saf dengeleri yeniydi. Aslında, daha önceki portrelerinin hiçbiri böyle kontrollü majesti göstermediği için, bu yönler de Leonardo’nun çalışması için yeniydi.
Leonardo Da Vinci
TEBESSÜMÜNÜN SIRRI
Mona Lisa’nın ünlü gülümsemesi, ardıç dallarının Ginevra Benci’yi temsil ettiği ve erminin portrelerde Cecilia Gallerani’yi sırasıyla Washington ve Krakow’da temsil ettiği şekilde bakıcısı temsil eder.
İtalyanca “gioconda” kelimesinin önerdiği mutluluk düşüncesinin görsel bir temsilidir. Leonardo bu mutluluğu nosyonunu portrenin ana motifi haline getirdi: işi bu kadar ideal yapan bu kavram budur. Peyzajın doğası da bir rol oynar.
Ortadaki, bakıcının göğsüyle aynı seviyede, sıcak renklerdedir. Erkekler bu alanda yaşıyorlar: bir sarma yolu ve bir köprü var. Bu alan, bakıcının ve uzak mesafenin arasındaki geçişi temsil eder.
Burada manzara, vahşi ve ıssız bir yer olan ve suyun ufukta uzanan suyuna dönüşür. Bu, Leonardo’nun bakıcının gözlerinin seviyesine akıllıca çizmiştir.
Ergül Tosun
[email protected]