Türkiye’de herkes kabanlarıyla gezerken, kızgın kumlarda koşup kendinizi serin sulara atmak istemez misiniz? O zaman Phuket’e gidiyoruz!
Mustafa CİVAN / [email protected]
İstanbul’da hava sıcaklığı 8 dereceyi gösterirken montumu çıkartıp Phuket’e gitmek için havalimanının yolunu tuttum. Bu yolculuk için Türk Hava Yolları’nı tercih etmem en doğru karar oldu.
9 SAAT SÜREN YOLCULUK
9 saat sürecek yolculukta sıkılırım diye düşünme, Türk Hava Yolları’nın eşsiz servislerinin ardından koltuk arkalarında yer alan dijital ekranlardan film izleyebilir, müzik dinleyebilir ve oyun oynayabilirsiniz. Bununla da sıkılırım diyorsan; THY ekibinin sıcak sohbeti için koridorun sonuna gitmen yeterli olacak.
27 DERECELİK SICAKLIK ŞOKU
Uzun süren keyifli bir yolculuğun ardından sonunda Phuket’e iniş yaptık. Pasaport kontrol noktasından da geçtikten sonra çıkışa doğru yöneldim, aslında her şey normal gidiyordu, ta ki havalimanından çıkana kadar. Kapı açılır açılmaz sanki yüzüne ateş tutuyorlar, o derece sıcak ve nemli bir hava. Hava sıcaklığının 35 derece olduğunu görünce şok olmadım değil tabii. Çünkü İstanbul’da hava 8 derece iken sadece 9 saat sonra 35 derecelik bir ‘cehenneme’ düşüyorsun.
MOTORLARIN ŞEHRİ PHUKET
Phuket’te ulaşım oldukça kolay ve ucuz. Amsterdam’da bisiklet kullanımı nasıl yaygınsa, Phuket’te de motor kullanımı o kadar yaygın. Şehrin hemen hemen her sokağında ve caddesinde motor kiralama alanları görebilirsin. Motor kiralama ücreti ise oldukça uygun. Günlük 300 baht, yani 38 TL. Ve motor kiralamak için ehliyet gerekmiyor.
Eğer motor kullanmayı bilmiyorsan, motor taksileri ya da halkın ‘tuk tuk’ olarak adlandırdığı 3 tekerli triporterleri tercih etmelisin. Ama benim tavsiyem motor taksi, hem daha hızlı hem de fiyat olarak daha uygun. 20-25 dakikalık yolu motor taksiyle 200 bahta (25 TL) gidebilirsin.
TURİSTLERİN EĞLENCE ADRESİ
Phuket’e gitmişken eğlence hayatından bahsetmezsek olmaz.
Milyonlarca turistin gittiği Phuket’te eğlenmeye gidenlerin ilk adresi Bangla Caddesi oluyor.
MEKAN SEÇERKEN DİKKAT
22.00’dan sonra iyice hareketlenen caddede, sırasıyla barlar ve kulüpler sıralanıyor.
Caddede yürürken Taili kadınlar özellikle yaşlı turistlerin etrafını sarıyor.
Mekanlara müşteri kazandırmak için çalışan kadınlar, ellerindeki menüleri herkese gösteriyor.
GİRİŞ ÜCRETSİZ, SINIRSIZ EĞLENCE
Gece hayatına düşkünseniz menüleri dikkatle inceledikten sonra tercihinize göre bir mekan seçebilirsiniz. Seçim yapmadan önce mekanın içini görmeyi mutlaka isteyin. Zira bar gibi gözüken birçok mekanın arka tarafında striptiz şovlar var.
Yaklaşık 10 liraya bira içebileceğiniz mekanların çoğunda giriş ücreti yok.
Sabah karşı 05.00’a kadar canlılığını koruyan cadde, sabahın ilk ışıklarıyla boşalıyor.
TAVUK AYAĞINDAN, TİMSAH ETİNE TAYLAND MUTFAĞI
Evet, en büyük sıkıntı yaşadığım nokta Tayland mutfağıydı. Bu mutfak aslında oldukça zengin; kızartılmış tavuk ayağı, birçok deniz ürünü, akrep, et çeşitleri (tavuk, dana ve domuz etleri), bol baharatlı balık veya tavuk çorbaları. Türk mutfağına en yakın yemek belki de pilav ama onun tadı bile oldukça farklı. Ben beğenmedim ama bu lezzetler senin damak tadına uyabilir.
Gelgelelim Tayland’ın o meşhur tropik meyvelerine. Hepsi ama hepsi inanılmaz güzel. Hani hep filmlerde görürüz ya; başrol oyuncusu ıssız bir adada mahsur kalır, açlıkla boğuşurken karşısına kurtarıcı olarak Hindistan cevizi çıkar. Sen de bunu Phuket’te deneyebilirsin.
Tabii Hindistan cevizi daha başlangıç; Mango, ananas, ejder meyvesi, chompu, rambutan, longan, papaya vs. saymakla bitecek gibi değil.
AÇ KALDIM DİYE DÜŞÜNME, DÖNER VAR
Yemek konusunda hemen moralini bozma, aç kalmak yok Tayland’da. Halis muhlis Türk döneri var ve oldukça da yaygın, bir cadde üzerinde 3-4 dönerci görmek mümkün. Tabii mutfak, ülke kültürünün yarısıdır diyorsan farklı lezzetler için Tayland mutfağını denemelisin.
ADA CENNETİ: PHUKET
Evet, gelelim Phuket’i göz bebeği haline getiren o meşhur adalara. Zaten her cadde üzerinde tur firmaları var, bunlardan birini seçerek tura katıldım. Tabi tur satın almadan önce sıkı bir pazarlık yapman gerekiyor, yoksa kazıklanma şansın çok yüksek. Ben yaptığım pazarlıkta 2000 baht (255 TL) olan turu 1000 bahta (128 TL) kadar indirmeyi başardım.
10 saat süren bu tur için sabah 7’de otelden minibüsle alıp tekneye bineceğiniz bölgeye götürüyorlar. Tekneye binip Hint Okyanusu’na doğru açılmaya başladık, karşımızda yemyeşil bir manzara ve küçük küçük adacıklar var. İlk durağımız meşhur Khao Phing Kan, diğer adıyla James Bond adası oldu. Ne yalan söyleyeyim o kadar da ilgimi çekmedi.
Asıl ilgimi çeken ikinci durağımız olan Koh Panyee adası oldu. Bu adayı ilgi çekici yapan ise okyanus üzerine kazıklar çakılarak kurulmuş olması. Ada halkı Müslüman olduğundan dolayı adada küçük, şirin bir cami de mevcut. Daha sonra ise rotamızı kano yapacağımız alana çevirdik, teknelerden inip kanolara geçtik. Buradaki turumuzda ise mağaralar içinden geçerek küçük adalara uğradık.
Yeniden teknemize geçtikten sonra birkaç adayı ziyaret ettik. Ve turun diğer bölümü olan hayvanat bahçesi kısmı başladı. Burada maymun ve fil şovları oldukça eğlenceli geçti.
Evet, 10 saat süren eğlenceli turumuz burada bitti. Tekrar minibüslere bindik ve yine otelin önüne kadar bırakıldık.
ŞEHİRDE SON GEZİNTİ
Phuket yolcuğumun son saatlerini de şehirde enteresan hediyelik eşya satan mağazalarda geçirdikten sonra yavaş yavaş havalimanına geçtim.
(Sahilde masaj yapan Taylandlılar)
(Tayland’da bir sokak satıcısı)