Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, düzenlenen basın toplantısında Hakan Atilla ile ilgili, önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Kalın konuşmasında değindiği Hakan Atilla davasıyla ilgili şunları söyledi: “Skandal bir davanın skandal bir kararıdır. Türkiye’nin iç siyasetini karıştırmaya dönük kumpas olduğu bellidir. Türkiye’nin içişlerine müdahaleye dönüktür.”
İbrahim Kalın’ın konuşmasından satır başları:
İşsizlik oranında büyük bir düşüş gerçekleşti, 2017 içerisinde. Taşeron işçilere verilmiş söz de hayata geçirildi. 1 milyondan fazla işçinin kadroya alınması için gerekli düzenlemeler yapıldı. Turizmde ciddi ivme yakalandı. Turist sayısı 39 milyona doğru gidiyor.
ERDOĞAN’IN FRANSA ZİYARETİ
Geçen hafta ilan etmiştik, yarın sayın Cumhurbaşkanımızın Fransa’ya ziyareti olacak. İkili ilişkileri ve bölgesel konuları ele almayı planlıyoruz. 16. yüzyıldan bu yana Fransa-Türkiye ilişkileri çok boyutlu, çok katmanlı bir ilişki olagelmiştir. Cumhurbaşkanımız, Macron’la görüşmesinden sonra iş çevreleri ile de görüşme yapacak. 700 bin soydaşımız yaşamaktadır. Cumhurbaşkanımız programı çerçevesinde bu topluluğun temsilcileri ile de bir araya gel ecek.
MACRON’UN TÜRKİYE AÇIKLAMASI
İkili ilişkilerin yanında bölgesel konular da ele alınacak yarın Elysee’de yapılacak görüşmelerde. Suriye, Irak, terörle mücadele ve Türkiye-AB ilişkileri de yer alacak konular arasında. Macron’un Türkiye ile ilgili açıklaması ile ilgili birkaç hususu dile getirmek istiyorum.
Türkiye’de basın özgürlüğüne ilişkin değerlendirmelerini bilgi eksikliğine bağlıyoruz, tabii ön yargılı hususlar değilse. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu terör tehditlerini dikkate aldığımız zaman, zaman zaman Avrupalı dostlarımızın bunun ciddiyetini kavrayamadıklarını gözlemliyoruz. Türkiye, 3 terör örgütüne karşı mücadele etmelidir. Biz yarın belgeleri ile birlikte sayın Macron’a iletecektir.
Fransa’da Paris ve Nice saldırılarından sonra Fransa’nın ne tür uygulamalar yaptığını hepimiz biliyoruz. Sosyal medyadan saldırıları hafife alan kişilerin nasıl tutuklandığını biliyoruz. İngiltere örneğinden de hareket edebiliriz. Terörü övmek dahi bir suçtur.
“SKANDAL BİR DAVANIN SKANDAL BİR KARARIDIR” (HAKAN ATİLLA DAVASI)
Skandal bir davanın skandal bir kararıdır. Türkiye’nin iç siyasetini karıştırmaya dönük kumpas olduğu bellidir. Türkiye’nin içişlerine müdahaleye dönüktür. Bu davaya bakan hakim 2-3 yıl önce FETÖ’cü bir kurum tarafından Türkiye’ye getiriliyor, ağırlanıyor. Bu kişi bu skandal davaya hakim olarak bakıyor.
“UTANÇ VERİCİ BİR SİYASİ OPERASYON”
Türkiye’nin iç siyasetini karıştırmaya dönük kumpas olduğu ortadadır. Hakan Atilla’nın avukatları savunmalarını yapacaklar. Biz de bu konuyu takip etmeye devam edeceğiz. Utanç verici bir siyasi operasyon olduğunu ifade etmemiz gerekiyor. Bu tür operasyonlarla Türkiye’ye zarar vermeyi düşünenler varsa, söz konusu olmadı bugüne kadar, olmayacak. Milletimiz oynanan oyunu görmektedir.
“İRAN’A DIŞ MÜDAHALEYE KARŞIYIZ”
İran’a dış müdahaleye karşıyız. Birileri İran’ı dışarıdan karıştırmaya çalışıyorsa ters tepeceği bellidir. İranlı yetkililer de duruma hakim olduğunu ifade ettiler. Sorunun kısa süre içinde aşılacağını bekliyoruz, ümit ediyoruz. İran’ın barış ve istikrarının temini bizim için önem arzetmektedir.
“IRAK’TAN BEKLENMİZ GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMASIDIR”
Irak’tan beklentimiz, Irak hükümetinin bu saldırılarla ilgili derhal bir soruşturma başlatması, ve saldırıların önlenmesi için gerekli tedbirleri almasıdır.
SOÇİ’DEKİ SURİYE ZİRVESİ
Soçi’de 30 Ocak’taki kongre Astana’daki karar neticesinde yapılacak. Davet edilecek kişilerin, grupların 3 ülkenin de onayını almış meşru gruplar olmasıdır. Bu sadece biz istediğimiz için değil, kongrenin doğru sonuçlar üretebilmesi açısından da önem arzediyor. Suriye Kürtlerini PYD temsil edemez. Meşru temsilcilerin katılması esastır.
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ
Gündemimizde bir kabine değişikliği söz konusu değil.
ABDULLAH GÜL’ÜN KHK ELEŞTİRİSİ
Çıkartılan KHK’da muğlaklık olmadığını kendileri (Cumhurbaşkanı Erdoğan) de ifade ettiler. Bir takım spekülasyonlar üzerinden konu farklı noktaya taşınmak istendi. Konunun spakülatif bir mevzu olmadığı anlaşılacaktır. Bizim önümüze birçok konu var. Bunlara yoğunlaşmakta fayda var. Parti sözcümüzün çizdiği çerçeve de zaten bellidir.
S-400 ANLAŞMASI
S-400, bir komple sistemden bahsediyoruz. Asker konuşlanması diye bir şey söz konusu değil ama teknik iş birliği anlamında tabii ki bir trafik olacaktır. Bizim askerlerimiz, teknisyenlerimizi oraya gidecek, onların teknisyenleri buraya gelecek. Sayın Cumhurbaşkanımız Başbakanken Patriot füzelerinin alınması ile ilgili olarak bu konunun müzakerelerini kendisi yürüttü. Ortak üretim söz konusu olamaz dendi. Biz hem NATO’da müttefikiz, hem stratejik ortağız diyoruz ama teknolojik paylaşımda, kritik konularda farklı tavırlara giriliyor. Burada biz kendi ulusal çıkarlarımızı öncelemek zorundayız. Bunlar Türkiye’nin sınırlarını, şehirlerini korumak için kurulan sistemlerdir. Türkiye’ye gelebilecek saldırılara karşı bir savunma sitemidir.
Geçtiğimiz ay Eurosam ile de bir mutabakat sağlandı. Yarın Macron ile yapılacak görüşmede bu konu da değerlendirilecek. Türkiye’nin tek bir ittifak bölgesi ile işbirliğini beklemek hakkaniyetle bağdaşmaz. NATO Genel Sekreteri de açıklama yaptı, “Türkiye’nin egemen bir devlet olarak, kendi tasarrufudur” dedi.
KHK’LARLA İLGİLİ TARTIŞMA
Şu ana kadar OHAL çerçevesinde çıkarılan bütün KHK’lar devletin kendi işleyişi ile ilgilidir. Vatandaşa, millete dönük değil. Öncelikli hedefi bu. Neden? Süreç hızlı ilerlesin. Elbette bu kanunlar sonunda Meclis’e gelecek. Bundan sonra çıkacak KHK’lar da önünde sonunda Meclis’e gelecek. OHAL’in süresi ne kadar uzatılır? Bu değerlendirilir. Hem Bakanlar Kurulu hem MGK’da bu konu istişare edildikten sonra karara bağlanmaktadır.
Mor Beyin meselesinden önce de bir mekanizma vardı. Bir komisyon var, KHK’larla işinden atılan kişilerin komisyona başvurabiliyorlardı. İadeler de bir KHK çerçevesinde gerçekleştiriliyor. Bunlarla ilgili de gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
(Mor Beyin mağdurlarının sayısı) Bu bir yönü ile yargıyı da ilgilendirdiği için beni bir rakam vermem söz konusu değil.
(OHAL’in uzatılması) Önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu var, orada değerlendirilir, kararı alınınca sizinle paylaşırız.
Amerikan yönetiminin Kudüs’le ilgili tek taraflı kararı gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanımız bir yol haritasını ortaya koymuştu. İİT’yi olağanüstü zirveye çağırmamız, BM’deki oylamalar başarı ile hayata geçirilemesini sağladı. Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak tanınması için çalışmalar devam ediyor. Harem-i Şerif’in korunması ile ilgili bir karar alınmıştı. Bunlar da hayata geçirilecek. Ürdün ile yakın temas içindeyiz. Kudüs ve civarında yaşayan Filistinlilerin ekonomik olarak desteklenmesi meselesi… Aynı zamanda sistematik bir şekilde ekonomik güçleri ortadan kaldırılmak isteniyor. Zeytin, limon ağaçları sökülüyor. Bizim ekonomik olarak desteklememiz siyasi ve ahlaki bir sorumluluktır. Bu planı da hayata geçirmeye devam edeceğiz.
(Erdoğan-Trump görüşmesi) Önümüzdeki günlerde yine olabilir ama liderler her zaman çeşitli konularda istişare için görüşürler.
(Süleyman Soylu’nun açıklaması) Soylu’nun ifadesi bir kararlılık ifadesidir. Hukuki çerçevenin dışına çıkan bir konuşma değildir. En kararlı şekilde mücadeleyi devam ettirin çağrısı yapıyor orada. Bunu emniyet görevlilerine söylüyor. Bunu başka yerlere çekmek ancak kötü niyetle izah edilebilir.
(Meral Akşener’in ‘silahlı kamplar’ iddiaları) Bir partinin genel başkanının yaptığı silahlı kamplar iddiası da spekülatif bir açıklamadır. Türkiye bir hukuk devletidir, vatandaşların can ve mal güvenliğini kimlerin sağlayacağı açıkça ifade edilmiştir.