Alucra Demirözü Köyü

Cesedi çuvalda taşınan Muharrem’in ölümünde ihmal yokmuş

Cesedi çuvalda taşınan Muharrem’in ölümünde ihmal yokmuş
Bu haber 12 Ocak 2018 - 21:10 'de eklendi ve kez görüntülendi.

Van Gürpınar’a bağlı Yalınca Köyü’nün Çalık mecrasında 1 Şubat 2014’te hastalanan ve kar nedeniyle yolların kapalı olmasından dolayı hayatını kaybeden Muharrem’in ölümünde ihmal bulunmadı.

Van Gürpınar’a bağlı, daha önce köy statüsünde olan Yalınca Mahallesi Çalık mezrasında, 1 Şubat 2014 gecesi yolların kardan kapalı olması nedeniyle zamanında hastaneye götürülemeyen Taş ailesinin 1.5 yaşındaki çocukları Muharrem öldü.

BABA OĞLUNUN CESEDİNİ SIRTINDA TAŞIDI

Otopsi işlemlerini yapmak ve suç duyurusunda bulunmak için, minik Muharrem’in cenazesini bir çuvala koyup sırtlarında taşıyan baba Abdulvahap Taş ve yakınları, yürüyerek 16 kilometre uzaklıktaki Yalınca’ya geldi. Daha sonra bir araca konulan cenaze, Yüzüncü Yıl üniversitesi Tıp Fakültesi Dursun Odabaşı Tıp Merkezi’nde otopsisi yapıldıktan sonra Van’daki Şabaniye Mezarlığı’nda toprağa verildi.

“KOVUŞTURMA YOK”

Taş ailesi, çocuklarının ölümünden sorumlu tuttukları kurumlar hakkında şikayetçi olunca da soruşturma başlatıldı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın da müdahil olduğu soruşturma kapsamında Başsavcılık, ihmali olduğu öne sürülen 112 Acil Komuta Merkezi, jandarma ve dönemin Özel İdare çalışanları hakkında, ‘taksirle ölüme neden olmak’ ve ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlarından soruşturma başlattı. Başlatılan bu şoruşturma tamamlandı. Müşteki ve dosyada ihmali bulunduğu öne sürülen kurumlardaki görevlilerin ifadeleri ile bilirkişi raporlarını alan Başsavcılık, şüpheliler hakkında kovuşturmanın yapılmasına yer olmadığına karar verdi.

Cesedi çuvalda taşınan Muharrem'in ölümünde ihmal yokmuş

İFADEDEN: BABA KİMSEYİ ARAMADI

1 Şubat 2014 günü yaşanan olayların da anlatıldığı kararda, ölen Muharrem’in babası Abdulvahap Taş’ın ailesinin Van merkezde kaldığı, kendisinin ise kış aylarında vatandaşların mezrada bıraktığı hayvanlara bakarak geçimini sağladığı belirtildi. Taş’ın karardaki ifadelerinde ise yardım için köy korucusunun dışında bir yetkiliyi aramadığı, cenaze için Van’da ikamet eden ağabeyi ve diğer akrabalarına haberdar ettiği, belirtilirken, Taş’ın ifadelerinde ayrıca çocuğunun vefatını haber vermesine rağmen yakınlarından başka kimsenin kendisini aramadığını, çocuğunun hastalığı sırasında, vefatından sonra yolları açmayan, sağlık yardımında bulunmayan tüm yetkililerden şikayetçi olduğu belirtiliyor.

MAYIS SONUNA KADAR MEZRAYA ULAŞMAK MÜMKÜN DEĞİL

Kararda, kurumlardaki görevlilerin ifadeleri ile bilirkişi raporların da yer verildi. İl Özel İdaresinde görevli personelin, kararda yer alan ifadelerinde, o dönemlerde Çeli mezrası gibi yerlerde 11’inci aydan sonra herhangi bir ulaşım olmadığının bütün köylülerce bilindiğini, bu sebeple kış gelmeden o bölgelerin halk tarafından boşaltıldığı, şikayetçi olan Abdulvahap Taş’ın da ikametgahının Van merkez gözüktüğü, bu bölgede ulaşımın mayıs ayı sonuna kadar mümkün olmadığının kendisi tarafından da bilinmesine rağmen mezraya çıktığına dikkat çekiyor.

Zanlılar ayrıca olayda ellerinden geleni yaptıklarını belirtiyor.

O TARİHTE SICAKLIK SIFIRIN ALTINA 4-10 DERECEYDİ

Muharrem Taş’ın 11 Mart 2014 tarihli adli tıp raporunda akciğerinde zatürre rahatsızlığının tespit edildiğine yer verilen kararda, 1-3 Şubat 2014’teki meteorolojik verilerde sıcaklığın sıfırın altında 4-10 derece, olay yeri inceleme tutanağı ve tanık ifadelerinden de kar kalınlığının 1-4 metre arasında olduğuna dair bilgilerin yer aldığı vurgulandı.Kararda yer alan Van Jandarma Filo Komutanlığının 7 Aralık 2016 tarihli yazısında ise kışın helikopter iniş yerinin kardan temizlenmesi yığma yapmadan alanın dışına atılması veya karların ezilerek sıkıştırılması gerektiği bildirildi.

Cesedi çuvalda taşınan Muharrem'in ölümünde ihmal yokmuş

“MUHARREM’E BİR YIL ÖNCE TEŞHİS KONMUŞTU”

Soruşturma kapsamında alınan 13 Aralık 2017 tarihli bilirkişi raporunda ise 6 Şubat 2014’te başlanan Sıcaksu-Çeli mezrası arasındaki 9 kilometrelik kapalı yolun açılması çalışmalarının 8 Şubat 2014’te saat 06.00’da tamamlandığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi: “Yol boyunca kar kalınlığı 1-4 metre arasında değişiklik göstermiştir. Çeli mezrasının Van’a uzaklığı 112,5, Gürpınar ilçesine 87, Yalınca köyüne 12,5 kilometredir. Abdulvahap Taş’ın resmi ikametgah yeri Van olmakla birlikte Yalınca köyü Çeli mezrasında toprak damlı taş yapı, bir adet bitişik tandır odası evde, konuşma tutanaklarından ateş düşürücü şurup dahil hiçbir ilaç kullanılmamış, olay yeri araştırmasında hiçbir ilaca rastlanmamıştır. Olayın gerçekleştiği tarihte Muharrem Taş’ın 2 yaşında olduğu, ailenin Van’da ikameti sırasında Edremit 014 Aile Hekimliğince 13 Aralık 2013 tarihinde yapılan muayenesinde AKUT faranjit, 24 Kasım 2013’te Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil polikliniğinde gastroenterit ve 1 Ağustos 2013 tarihinde üst solunum yolu enfeksiyonu tanıları ile tedavi aldığı, dolayısıyla vefatından bir yıl önce üst solunum yollarından rahatsızlık geçirdiği anlaşılmaktadır. Çeli mezrasında kaldıkları evin, ağır kış şartlarının olduğu bir coğrafyada bir sene önce solunum yollarından rahatsızlık geçiren 2 yaşındaki bir çocuk için uygun olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.”

GÖREVLİLER CENAZE İÇİN GÖREVE UYGUN DAVRANDI

Hakkında soruşturma yapılan 112 Komuta Kontrol Merkezi personelinin görevlerini yerine getirirken yaşanan olay ve süreçte ihmallerinin bulunmadığının kaydedildiği 13 Aralık 2017 tarihli bilirkişi raporunda, Muharrem Taş’ın vefatından sonra cenaze nakli için ambulans talebinin de doğru bir davranış olmadığı, bu konudaki talepleri yerine getirmeyen görevlilerin gereğine uygun davrandıkları bildirildi.

“KOVUŞTURMAYA GEREK GÖRÜLMEDİ”

Yalınca Jandarma Karakolundaki askerlerin, 112 Komuta Kontrol Merkezi görevlilerinin, Özel İdare yol ekiplerinde görevli personelin de görevlerinde kusur ve ihmallerinin bulunmadığı, kamu zararına ya da kişi zararına sebebiyet vermediklerinin kaydedildiği raporda, müştekinin, çocuğu Muharrem Taş’ın hastalığı için yardım talebini zamanında yapmadığı, gerekli yardımın ağır meteorolojik koşullar, teknik şartlar ve öncelikle zaman kaynaklı fiili imkansızlık nedeniyle karşılanamadığının belirlendiği ifade edildi. Kararda, dosya kapsamında bulunan bilgi, belgeler ve bilirkişi raporu dikkate alındığında zanlıların üzerine atılı suç yönünden atfı kabil kusurları bulunmadığı anlaşıldığından haklarında “Kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir” denildi.

AİLENİN AVUKATI: İTİRAZ EDECEĞİZ

Van Cumhuriyet Başsavcılığı, ihmali olduğu iddia edilen kamu görevlileri hakkında ‘kavuşturma yapılmasına yer olmadığı’na karar verirken ailenin avukatı ve aynı zamanda Van Baro Başkanı olan Murat Timur, sonuna kadar hukuki sürecin takipçise olacaklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Bu dosya burada sona ermeyecek. Biz hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu dosyada kovuşturmaya yer yok denilmesinin sebebi de bilirkişi raporuna dayandırılıyor. Yaklaşık 1 ay önce alınan bilirkişi raporunda bizim bu olayda sorumluluklarının olduğunu düşündüğümüzü kamu görevlilerinin sorumluluklarının olmadığına dair bir takım değerlendirmeler yapılmış. Bir bilirkişi heyeti hakime kanaat getirecek, yol gösterecek hukuki mütalaa veremez. Burada hukuki bir takım değerlendirmeler yapılmış, özellikle soruşturmayı yürüten savcının yapması gereken bir takım değerlendirmeleri bilirkişi yapmış, bu bilirkişinin değerlendirmelerini de Cumhuriyet Başsavcılığı gerekçe gösterip, olayda hiç birinin kusurunun olmadığını, hiç bir kamu görevlisinin kusurunun olmadığı ifade edilmiş. Dosyada da bir takım değerlendirmeler yapılmış. Sağlık Bakanlığının elinde gece görüşlü ambulans bulunmadığı, paletli kar araçlarının arızalı olduğu, mezranın bulunduğu yerde yolun açılmasının çok uzun bir zaman alacağı gibi tespitlere yer verilmiş. Tam da bizim söylemek istediğimiz şeyler bunlar, devlet olmanın gerektirdiği bir takım araçlar gereklidir. Devlet bu araçlar ve organizasyonu ile devlettir. Burada devletin içindeki bir kısım kurumunun devlet için gerekli olan araç ve teşkilatı iyi bir şekilde bulundurmadığından dolayı burada ihmalin olduğu açıkça görülüyor.”

“AİHM’E GİDECEĞİZ”

Kamu görevlilerinin açık ve net bir ihmali bulunduğunu savunan Timur, “İhmale karşı ilgililer hakkında dava açılması ve Van Cumhuriyet Başsavcılığının kovuşturma kararına da önümüzdeki hafta itiraz edeceğiz. Buradan belki bir sonuç çıkmaz ama gerek Anayasa Mahkemesi gerekse de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yoluyla mücadelemize, hak arayışlarımıza devam edeceğiz” dedi.

Minik Muharrem’in babası neler olup bittiğini anlattı haberi
Cesedi çuvalda taşınan Muharrem'in ölümünde ihmal yokmuş

POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA