Ayfer Tunç acılarla yoğrulmuş yeni romanında dört yıl sonra okurlarını selamlıyor.
Ayfer Tunç’tan acının senfonisi…
Edebiyatımızın önemli kadın yazarlarının başında gelen Tunç’un geçtiğimiz günlerde Can Yayınları tarafından kitapseverlerle buluşan, Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura romanı bir solukta okunuyor.
Yazar, Amerika ve Türkiye arasında kalan Umut ve Sanem’in etkileyici hikâyesinde okurlarını aşk, acı ve özlem üçgeninde dolaştırıyor. Roman üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci kısım olan Yazı’da anlatıcı konumunda Umut var. İkinci bölüm olan Tura’da da Sanem anlatıcı olarak karşımıza çıkıyor.
Final bölümünde de her iki tarafın anlatımıyla roman son buluyor.
Adapazarı’nda 1964’te hayata merhaba diyen Tunç, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde mezun oldu. İlk öykü kitabı olan Saklı 1989’da yayımlandı. Öykü kitapları dışında roman ve senaryolar da kaleme alan Tunç’un, senaryolarının pek çoğu beyaz perdeye çekildi.
SOPHİE…
Ayfer Tunç, okurlarına iki ayrı şehirde yaşamak zorunda kalan Umut ve Sanem’in kara yazgısını aktarıyor. Umut, annesinin genlerinde taşıdığı hastalık yüzünden kendi kaderini de öğreniyor. Bir insan kendi kaderini bilerek nasıl yaşayabilir hiç düşündünüz mü?
Annesinin hastalığa daha fazla dayanamayarak intihar etmesi başta Umut olmak üzere herkesi derin üzüntüye boğar. Umut, hayatı boyunca Sophie adını verdiği hastalıkla yaşamak zorunda kalacak.
Amerika’da rasgele girdiği, berbat bir restoranda Sanem’le karşılaşan Umut, Sanem’i uzun bir bar tezgâhının ucunda gördüğünde o anda anlamıştı gerçek tutku ve aşkın ne demek olduğunu.
Peki, Umut’un Türkiye’den kilometrelerce uzak olan Amerika’da işi ne?
Abisi, Umut’u genlerindeki hastalıktan kurtulması için ABD’de doktor olan yakın arkadaşı Stefan’ın yanına gönderdiğinde, bunun çok da başarılı sonuç vermeyeceğini kısa zamanda ortaya çıkar. Romanın ilk bölümünde Umut hakkında detaylı bilgiye ulaşıyoruz.
Ailesiyle yaşadığı inişli çıkışlı ilişkiler, babasının devlet hizmetinde birtakım karanlık işlere karıştığını ve bunu yıllarca ailesinden uzak tutmasının yanı sıra, birinci evliliğinde doğan başka bir çocuğun seneler sonra ortaya çıkması herkeste şok etkisi yaratır.
Tura’da ise, Sanem, yıllarca ailesinden gördüğü ötekileştirmeyi ve acıyı bizlere anlatıyor. Henüz yedi yaşında bir kızken aşkı tattığını, mahallesinde bir an olsun bile görmek için can attığı Deniz’e karşı beslediği tarifsiz duygularla yaşamaya tutunmaya çalışan acılı genç kız.
ACILARIN KESİŞTİRDİĞİ YOLLAR
Acılar insanların yollarını kesiştirebiliyormuş, tıpkı Umut ve Sanem’in yollarını birleştirdiği gibi. Umut, Türkiye’ye döndüğünde Sanem’i göremeyeceğini elbette biliyordur. Sanem de bu gerçeğin farkındadır. İkisi için de, tek teselli her gün yazışmak olur.
Sanem’in geçmişine daldığımızda trajik sahnelerle karşılaşıyoruz. Ailenin istenmeyen çocuğu olmak, annesinin ve ablasının azarlarından kurtulamayan, babasının bir gün bile öpmediği Sanem…
Fakat Sanem’in babası hayatını kaybettiğinde, Sanem de babasını son bir kez olsun bile öpmeyecektir annesinin ısrarlarına rağmen. Bu aile kendisine hiçbir şey vermedi zira hep Sanem’den aldılar, onu sömürdüler.
Sanem’den biricik kızını alabilecek kadar…
ACIDAN GEÇEN DÜNYA GERÇEKLERİ
Umut ve Sanem’in acılarla dolu yaşamları ikisini de bir araya getiremez. Umut’un savaş verdiği hastalığı gittikçe ilerliyor ve Sophie iyiden iyiye etkisini gösterir. Ayfer Tunç, yeryüzünün tüm acılarını üzerimize yıkıyor. Tunç, dünya hakikatinin acıdan geçtiğini yüzümüze vuruyor.
Saadetin de bir yalan olduğunu…
Umut ve Sanem, son kez birebirleriyle konuştuklarında aralarındaki sözcükler yarım kaldı. Sanem, yalnızlığını ve hayata nasıl göğüs gereceğini düşünürken hattın diğer ucunda olan Umut’un bileklerini kestiğinden haberi yoktu.
Çünkü âşıklar delidir ve deliler acı çeker.
Yazar: Ayfer Tunç
Yayınevi: Can Yayınları
Türü: Roman
Baskı yılı: 2018
Dili: Türkçe
Syf: 448
Kitabı satın almak için linki tıklayın:
D&R
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: [email protected]