Suriye’nin güneyinde muhaliflerin denetimindeki Dera bölgesine Esad rejimi ve müttefiklerinin saldırıları yoğunlaşırken endişeler de artıyor. En az 120 bin sivil Golan Tepeleri ve Ürdün sınırına göç ederken, BM ‘insani felaket’ uyarısı yaptı. Türk Dışişleri Bakanlığı, “Bu insanlık dışı saldırıları şiddetle lanetliyoruz” dedi.
MERKEZİ İngiltere’de olan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, rejim operasyonlarının başlamasından bu yana en az 120 bin sivilin Ürdün ve İsrail’in işgali altındaki Golan Tepeleri’ne doğru göç ettiğini bildirdi. Muhalif Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) kaynakları bu sayıyı en az 150 bin olarak aktardı. Can kayıplarıyla ilgili olarak Gözlemevi, rejim güçlerinin geçen çarşamba ve perşembe günleri bölgeye yaptığı hava saldırılarında 49 kişinin öldüğünü duyurdu. Kuruluş, 20 Haziran’dan bu yana bölgedeki sivil can kaybının da 96 olduğunu aktardı. Çatışmalarda ise 67 rejim yanlısı ve 54 muhalif hayatını kaybetti. Alman basınında ise saldırılara Rus uçaklarının da katıldığı öne sürüldü.
‘KAPANA KISILDILAR’
Saldırıların şiddetlenmesi üzerine Birleşmiş Milletler’den (BM) gelişmelerle ilgili önemli uyarılar geldi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, Suriye’nin Dera ilinde tırmanışa geçen çatışmaların felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Hüseyin, yaptığı yazılı açıklamada, Dera’da çatışan tüm taraflara şiddete son verme ve uluslararası hukuka uyma çağrısı yaptı. Binlerce sivilin Suriye rejimi ve destekçileriyle diğer grupların arasında kapana kısıldığını belirten Hüseyin, Suriye’deki sivillerin çeşitli taraflarca “piyon” olarak kullanılmaya devam ettiğinin altını çizdi.
İSRAİL VE ÜRDÜN
Gerginliği azaltma bölgeleri arasında yer alan Doğu Guta’daki “utancın” ardından, şimdi de Dera’daki sivillerin aynı kaderle karşı karşıya kaldığını kaydeden Hüseyin, “Şimdi de bir başka sözde gerginliği azaltma bölgesi, büyük ölçekli sivil kayıpların meydana gelmesi tehlikesiyle karşı karşıya. Bu çılgınlık sona ermeli” değerlendirmesinde bulundu. Bu arada İsrail ve Ürdün hükümetleri sığınmacıları ülkelerine kabul etmeyeceklerini duyurdu. Fransız AFP ajansına göre İsrail ordusu, sığınmacıların Golan Tepeleri’ne alınmayacağını açıkladı. Bununla beraber İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Suriye tarafında muhaliflerin denetimindeki dört sığınmacı kampına 300 çadır, kıyafet, tıbbi malzeme ve 13 ton gıda yardımı sevk edildiği bildirildi.
BİLGİ NOTU
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre Dera’da ‘Güney Cephesi’ adı altında yarısından fazlası ABD ve Ürdün’den yardım alan 30 bin civarında silahlı muhalif güç var. Kuruluş, terör örgütleri DEAŞ’ın bin, El Kaide bağlantılı HTŞ’nin de bölgede birkaç yüz civarında silahlı unsuru olduğu tahmininde bulunuyor.
BUGÜNE NASIL GELİNDİ
Suriye’nin güneybatısındaki Dera ve Kuneytra illeri, Astana süreci garantörleri Türkiye, İran ve Rusya’nın Mayıs 2017’de oluşturduğu 4 gerginliği azaltma bölgesinden biriydi.
Rusya, ABD ve Ürdün de, Dera ve Kuneytra’yı özel bir anlaşma kapsamına aldı. ABD, bölgede desteklediği muhaliflere yardımlarını kesti.
ABD’nin tüm uyarılarına rağmen rejim ve destekçisi İran, ülkenin orta kesimindeki kazanımlarından sonra güneyi de ele geçirmek için 20 Haziran’da Dera’ya operasyon başlattı.
Moskova da geçen çarşamba, ülkenin güneyinde ABD ve Ürdün ile müzakere ettikleri özel anlaşmaya tabi ateşkes rejiminin sona erdiğini duyurdu. Rus tarafı, muhaliflerin ateşkese uymadığını öne sürdü.
BM yetkilileri de gelişmeler üzerine Dera’da 750 bin kişinin hayatından endişe ettiklerini bildirdi.
DIŞİŞLERİ: ŞİDDETLE LANETLİYORUZ
Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Suriye rejiminin Dera ve Kuneytra vilayetlerinde ilan edilen gerginliği azaltma bölgesini hedef alan saldırılarındaki artıştan büyük üzüntü ve endişe duyduklarını belirterek, “Bu insanlık dışı saldırıları şiddetle lanetliyoruz” dedi.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre Aksoy, “Bundan büyük üzüntü ve endişe duyuyoruz. Bu insanlık dışı saldırıları şiddetle lanetliyoruz. Bu saldırılar sahada şiddetin azaltılması ve krize siyasi bir çözüm bulunması yönünde Astana ve Cenevre’de yürütülen çabaları baltalamaktadır. Saldırıların derhal durdurulması için Astana mutabakatının diğer garantörlerine ve uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Hürriyet