Daha 22 yaşında İzmirli bir deveciydi Hacı Ali. Amerikalıların deyimiyle namı değer Hi Jolly, bu genç yaşında Amerika’nın altın gömülü topraklarına ayak basmıştı.
Selen KALDIRIM / [email protected]
1830’lu yıllarda coğrafi koşullar, kurak çöller ve engebeli araziler ülkelerin savaş şartlarını zorlamaktaydı. Teknolojinin yanından geçmeyen yollarda uzun seferler yapılırdı. Amerika’nın karşılaştığı en büyük problemlerden biri, uzun yol alamayan binekleriydi. Türkiye’den getirilecek olan Hacı Ali’nin develeri, Amerika’nın batıya açılmasında büyük rol oynayacaktı.
AMERİKA’NIN ZORLU ŞARTLARI
Amerika ile Kızılderililerin savaşı henüz bitmişti. Kızılderililerin çevik ve kuvvetli midillileri Amerikan ordusunu zora sokmuştu. Yavaş giden yüklü katırlara, süvari birlikleri denk düşmüyordu. California eyaletinde altın bulunduğu haberleri de yayılınca, birçok maceracı bu bölgeye göç etmeye başlamıştı.
DEVE FİKRİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
1951 yıllarına gelindiğinde Amerika Birleşik Devlet Ordusu’nda teğmen olarak hizmet veren George H. Crosman, çöl bölgesindeki problemler için develerle ilgili bir çözüm önerisi sundu.
Crosman, develerin susuzluk ve sıcaklık gibi zorlayıcı şartlara kolaylıkla uyum sağlayabilecek yegane hayvanlar olduğundan bahsediyordu. Fakat komisyon üyeleri bu fikre çok sıcak bakmadı.
4 YIL SONRA YENİDEN GÜNDEME GELDİ
Aradan 4 yıl geçti. Kırım Savaşı’nda develerin büyük rol oynaması, Amerika’da deve çözümünü tekrar gündeme getirdi. Amerika Senato Askeri İşler Komisyonu başkanı da olan Jefferson Davis de konuya sıcak bakmaya başladı.
30 BİN DOLARLIK BÜTÇE
Komisyon, askeri işler, kurye ve keşiflerde kullanılmak üzere develerin satın alımı ve ülkeye getirilmesi için tam 30 bin dolar bütçe ayırdı. Develeri getirecek ‘Supply’ adlı yük gemisi Deniz Yüzbaşısı Porter kaptanlığında yola çıktı.
OSMANLI’NIN KAPISINI ÇALDILAR
İlk durakları Tunus olan elçiler, buradan iki deve alarak Osmanlı’nın kapısını çalmak üzere İzmir’e devam etti. İzmir’in en meşhur develeri o zamanın Kemer Köprüsü civarında toplanırdı.
HACI ALİ İLE TANIŞMA
Amerika’dan gönderilen deve bulmakla sorumlu Harris Heap ve Hacı Ali, işte burada bulunan bir Rum dükkanında tanışmış oldu. Satın alma işlerinde elçilere oldukça yardımı dokunan bu Türk devecinin hayatı, hiç tahmin etmediği kadar değişecekti.
SULTAN ABDÜLMECİT’İN HEDİYELERİ
Dönemin padişahı Sultan Abdülmecit 12 Ekim günü Amerikalılara en iyi cinsten 6 deve hediye edilmesini buyurur. Abdülmecid, hediyenin bedelini bizzat kendisi ödemiştir.
HÜKÜMETE SUNULAN RAPOR
Amerikalı organizatör Porter, hükümete yazdığı bir raporda şunları söylemiştir:
‘’Yarın yola çıkıyoruz. Mükemmel bir deve yükü ile geliyoruz. Altı tanesi Sultan Abdülhamit padişahın hediyesi… 44 deveyle birlikte Teksas’a gidecek iyi adamlar da bize eşlik edecek. İşleri bittiğinde hükümet kendilerini serbest bırakacak.’’
AMERİKA MACERASI BAŞLIYOR
Amerikalı Heap ile Hacı Ali’nin aralarında güzel bir dostluk oluştu. Yeni Dünya’ya açılmak isteyen devecinin isteğini geri çevirmeyen elçi, memleketi dolaşıp deve toplama görevini Hacı Ali’ye verdi.
Alışverişin ardından 34 deveyle Supply isimli gemi, 1856 şubatında İzmir’den dönüş yolculuğuna çıktı. İşte 22 yaşındaki genç devecinin Amerika macerası böyle başladı.
HACI ALİ ‘Hİ JOLLY’ OLDU
Amerikalı dostları Hacı Ali diyemediği deveciye Hi Jolly diye hitap ediyordu. Uzun yıllar Amerikan deve birliğinde çalışacak Hacı Ali, ömrünün geri kalanını bu topraklarda geçirecekti.
ALTIN BÖLGELERİNE HÜCUM
Bugün Arizona olarak bildiğimiz çöl bölgesini ve birçok ormanlık alanı aşan ekip, uzun yolculukların ardından California’ya vardı. Bu yolculuk genç devecinin de hoşuna gitmişti. Çünkü zamanın büyük altın çağı henüz başlamıştı. Fakat altın bölgelerinin üstünde gezen Hacı Ali için şans hiç gülmedi.
Bu bölgede uzun yıllar yaptığı altın keşifleri onu zengin etmese de, orduya gözcü ve kılavuz olmasını sağladı. Çünkü Hacı Ali o yolları avcunun içi gibi biliyordu.
MEKSİKALI BİR GÜZELLE EVLENDİ
52 yaşına geldiğinde Meksikalı güzel bir kadınla evlendi. Bu kadından 2 çocuğu oldu. Bir yerlerde altınların olduğunu kafasından atamayan deveci ne yaptıysa, hiçbir zaman istediği madenlere ulaşamadı.
Ömrü boyunca gurbette kalan namı değer Hi Jolly, 67 yaşında Colorado topraklarında hayatını kaybetti. Altınla kafayı bozan devecinin, öldüğünde cebinde sadece 60 sent vardı.
GÜNEYBATI EFSANESİ OLDU
Arizona Eyaleti bu neşeli ve azimli Türk deveciyi hiçbir zaman unutmadı. ‘Hi Jolly’ adı tüm güneybatı’da bir efsane oldu. Öyle ki; 1935 yılında dönemin Arizona valisi Benjamin Moeur, Hacı Ali için şehirde “Hi Jolly Anıtı” adıyla küçük bir anıt yaptırarak bu devecinin onlar için olan önemini anlatmış oldu.
Arizona, Quartzsite’da her sene 10 Ocak’ta Hi Jolly adına bir festival düzenleniyor.