6 Türk vatandaşı, Kudüs’te Türk bayrağı açtığı için gözaltına alınmıştı. Mahkemeye çıkartılan iş adamları serbest bırakıldı. İstanbul’a dönen Türk vatandaşları, kendilerine uygulanan baskıyı anlattı.
Mescid-i Aksa’da kılınan Cuma namazının ardından Türk bayrağı açtıkları için İsrail polisleri tarafından gözaltına alınan 6 iş adamı, 10 saat nezarethanede bekledildiklerini ve psikolojik baskı uygulandığını söyledi.
Kayserili iş adamları Celal Hasnalçacı, Nedim Olgunharputlu, Fatih Çelik, Ahmet Yurtlu, Necati Ayrancı ve Şaban Andaç serbest bırakıldı. Yaşanan gelişmenin ardından Türk iş adamları, Türk Hava Yolları’nın tarifeli seferiyle gece saatlerinde İstanbul’a geldi.
“ÖĞLEN ALIP GECE 11’E KADAR BEKLETTİLER”
Kudüs’te gözaltına alınanlardan Nedim Olgun Harputlu, “Türk Bayrağı ile fotoğraf çekmenin yasak olduğunu söylediler. Önce küçük bir toplanma karakoluna götürdüler ve orada üzerimiz aradılar, silah var mı diye baktılar. Orada da psikolojik baskı başladı ‘Welcome to İsrail’ dediler. Bize bağırarak konuştular, konuşmayın, oturun, çekilin kenara gibi psikolojik baskılar uyguladılar. Bayrakla fotoğraf çekinmek yasak dediler, sonradan öğrendik ki yasak değilmiş. Bize orada kanunsuz, hukuksuz, hukuksuzlukta sadece sorgulama esnasında değil, sonuna kadar. Saat 13.00’te aldılar, gece 11.00’e kadar bizi nezarethanede tuttular” dedi.
“PANTOLONUMUZU ÇIKARTMAMIZI İSTEDİLER”
Kendilerine uygulanan psikolojik baskının havalimanında devam ettiğini söyleyen Olgun Harputlu “Akşam havalimanına geldiğimiz de pantolonumuzu çıkartmamıza kadar zorladılar. En ufak ayrıntıya kadar bezdirici, zorlayıcı aramalar yaptılar. Ayakkabılarımızı ve cebimizde ne var yok çıkardık. Valizlerimizi döküp içini aradılar, hassas aletlerle araştırmalar yaptılar. Biz burayı da geçti, problem kalmadı dedik” ifadelerini kullandı.
DEDELERİNİN İSİMLERİNİ BİLE SORDULAR
Pasaport noktasında alışılmadık sorular sorulduğunu da ifade eden Olgun Harputlu, “En son pasaport kontrolde, normal vatandaşların rahat rahat geçtiği yerde bize bir daha zorluk çıkarttılar. Baba isminin yanı sıra dede ismini de sordular. Sonra bizi aldılar ve bir kenara götürdüler, orada da 15-20 dakika daha ayakta bekledik. Mail adresimizi, telefon numaramızı yazmamızı istediler. Sorgu sual yok sadece psikolojik baskı, bekletiyorlar, beklettiler. Uçağı kaçırma noktasına getirttiler. Türk Hava Yolları sağ olsun bizi almadan gitmedi. Çok şükür ülkemize geldik” şeklinde konuştu.