Tüm gezginlerde ister istemez bir antipati oluşturan turist otobüsleri, belki de sanıldığından çok daha fazla işe yarıyordur.
Selen KALDIRIM / [email protected]
Turist otobüsü daha adını duyduğunuzda bile size itici geliyor, bunun farkındayım. Açıkça söylemek gerekirse bana da itici gelirdi bir zamanlar.
Başında foterleri, ayağında sandaletleriyle gezen yaşlı teyzeler yorulmasın diye üretilmedi bu araç. O kadar yer gezdiniz, o kadar seyahat ettiniz; hiç kendinize sordunuz mu ‘Bu otobüsler niye bu kadar ilgi görüyor?’ Avrupalının vazgeçemediği bu araçlar, bakın gezinize nasıl faydalı olacak.
MİNİMUM ZAMANDA MAKSİMUM YER
Seyahat planınızı yaparken eminim ilk dikkat ettiğiniz şeylerden biri minimum zamanda maksimum yer görebilmek. ‘İki güne o kadar yer sığar mı, üç gün gitsem şehri gezmeme yeter mi?’ diye düşündüğünüz çok olmuştur.
TASARRUF EDİN
Daha şehre girmeden paranızı 3’e 4’e katlayan eurolar canınızı sıkıyor. E bunun yemeği var, müzesi var, oteli var, ulaşımı var; var da var. Bir yerlerden hem zaman hem de para tasarrufu yapmak lazım. Diyelim Paris’e gittiniz. Burada topu topu 2 gününüz, ama gezmek istediğiniz onlarca yer var. İşte bu noktada önünüzden vızır vızır geçen turist otobüsleri hiç aklınıza gelmiyor.
NE KARI VAR?
Ben de sizler gibi seyahatlerimde turist otobüsleriyle dalga geçen bir insandım. Ta ki Barcelona’da bu deneyimi yaşayana kadar. Elimde asla anlamadığım bir harita sağa sola bakınırken gözüm ‘Big Bus City Tour’ otobüslerinin önündeki kuyruğa takıldı. Bakalım bana ne kârı olmuş?
AÇIK HAVADA SEYAHAT KEYFİ
Gitmeden önce bulunduğunuz şehir hakkında mutlaka bir keşif yaparsınız. En ünlü müzeleri, en güzel yerleri görmek için planınız hazır olur. Yürüseniz bir dert, metroya binseniz bir dert.
Peki bu popüler mekanları yerin altından giderek bulmak yerine, turist otobüsünün açık hava balkonundan izleme fikrine ne dersiniz? Hem keyifli bir yolculuk, hem de onlarca noktaya sizi kolayca ulaştıran bu pratik yolculuğa bir şans verin.
ZAMANINIZ METRODA GEÇMESİN
Avrupa şehirlerinin geniş metro ağları ile birçok noktaya ulaşım sağlamanız mümkün. Fakat 2-3 euro bile olsa gideceğiniz yerlere in, bin, merdiven çık derken zamanınızın çoğu zaten yollarda geçiyor.
FİYATLARI
Metro biletleri şehirden şehre değişkenlik göstererek kimi zaman günlük kimi zaman saatlik alınabiliyor. Bu otobüsler dünyanın çoğu şehrinde 30-35 euro civarında fiyatlandırılıyor. Aynı değerden dolar ya da başka bir para birimi de olabilir.
ÖZEL DURAKLARI VAR
Otobüslerin şehrin belli güzergahlarına kurulu özel durakları var. Otobüsler genelde sabah 08.00, akşam 20.00 saatleri arasında dönüp duruyor. Her otobüs bir öncekinden 10 dakika sonra hareket ederek sürekli bir döngü sağlanıyor.
(Tur otobüsünün, tek seferde size gösterebileceği bölgelerin güzergahı)
Elinizde bulunan güzergah haritası ve ünlü yerleri belirleyerek istediğiniz durakta inebilirsiniz. İndiğiniz durağa her 10 dakikada bir diğer otobüsün orada olacağını unutmayın.
10 DAKİKADA BİR HAREKET EDİYOR
Diyelim A durağında Paris’in Louvre müzesi var. Burada ister 10 dakika kalın, ister 40, 10 dakika sonra durağa döndüğünüzde turist otobüsü sizi diğer noktaya ulaştırmak üzere hazır olacak.
5 DEĞİL, 15 YER GÖRÜN
Otobüs yolculuğunuzda normalde göremeyeceğiniz, belki de kaçıracağınız onlarda yeri görme fırsatınız var. Ne yapmış oldunuz; metrolarda in, bin zaman kaybederek 5 yer göreceğinize, 15 yer görmüş oldunuz. Bu sırada elinizdeki turistik broşürler ve kulaklığınız ile kendi dilinizi seçerek gittiğiniz yer hakkında da bilgi edinebiliyorsunuz.
FARKLI KÜLTÜRDEN İNSANLARLA TANIŞMA FIRSATI
Tüm bunların yanında dünyanın dört bir yanından gelen insanlarla yolculuk etmenin keyfi de var. Her seferinde farklı bir otobüse binip, farklı insanlarla tanışıyorsunuz. Belki de karar verip kalan gezinizde bir arkadaş bile edinebilirsiniz.
BİR ŞANS VERİN
Diğer turistlerle yan yana seyahat ederek, bir Japon ya da Fransız ile keyifli sohbetlere dalıp selfie çekilmenin kötü bir fikir olmadığını düşünüyorum. Bir günde şehri talan etmek için önünüzde duran bu fırsata bir şans verin.