Reina Katliamı’nın sanığı Abdulkadir Masharipov’un dini nikahlı eşi, 6 aylık oğullarını Masharipov’a göstermeye çalıştı.
Ortaköy’deki eğlence merkezi Reina’da yılbaşı gecesi düzenlenen ve 39 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin 44’ü tutuklu 57 sanığın yargılandığı davanın 2. celsesi İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki salonunda görülen davanın 2. celsesinin 6’ncı oturumu başladı. Duruşmada 45 tutuklu sanık hazır bulundu. Masharipov’un imam nikahlı eşi Tene Traore ile eşi Zarina Nurullayeva’nın da bulunduğu 3 tutuklu kadın da Bakırköy Kadın Cezaevi’nde durumaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Fotoğraf: Arşiv
“ÇOCUĞUN GÖSTERİYORSUN, BENİM ÇOCUĞUM NEREDE”
Tene Traore, Masharipov’dan olan 6 aylık erkek çocuğunu ekrana yaklaştırarak Masharipov’a göstermeye çalıştı. Bu durumu gören, olayda hayatını kaybeden Yunus Görmek’in annesi Meral Görmek, “Çocuğunu gösteriyorsun. Peki benim çocuğum nerede? Onu kim gösterecek?” diyerek tepki gösterdi.
HAKARETLERDEN ÇEKİNİP MAHKEMEYE ÇIKMAK İSTEMEDİ
Daha sonra mahkeme heyeti salona gelerek duruşmayı başlattı. Mahkeme başkanı ilk olarak davaya ulaşan belgeleri okuyarak bir numaralı sanık Abdulkadir Masharipov’un duruşmaya gelmek istemediğini ancak mahkemenin bu talebi reddettiğini açıkladı. Bunun üzerine söz alan Masharipov’un avukatı Atanur Demir söz alarak, Masharipov’un, müşteki ve yakınlarının sözlü taciz, hakaret ve tehditlerinden çekindiği için duruşmaya katılmak istemediğini söyledi. Avukat Demir, mahkemeden müştekileri bu konuda uyarmasını uyarılara rağmen hakaret ve tehditte bulunan varsa tutanak tutup suç duyurusunda bulunmasını talep etti. Mahkeme başkanı müştekilere uyarıda bulundu.
“YAZLIK KISMA KAÇARAK HAYATTA KALDIM”
Daha sonra olay anında Reina’da bulunanlar o günü anlattı. Arkadaşlarıyla birlikte yılbaşını kutlamak için Reina’ya gittiğini anlatan Burcu Sarıca, saat 01.15’te silah sesine benzer sesler geldiğini ve büyük bir karkaşa yaşanması üzerine 20 kişiyle birlikte gece kulübünün yazlık kısmına geçerek hayatta kalmayı başardığını anlattı.
“MASANIN ALTINA GİRMEYE ÇALIŞIRKEN VURULDUM”
Azerbeycanlı Günel Hüseynova da, önce kavga çıktığnı zannettiğini belirterek, “İnsanlar geri geri geliyordu. Arkadaşım masanın altına girmemi söyledi. Tam gelirken kolumdan vuruldum. Masanın altında 7-8 dakika bekledim. Sürekli ‘Allahu ekber’ diye bağırıp silah sıkıyordu. Yanımda bir kişi ciğerinden vurulmuştu. Orada can verdi. Sonrasında özel harekat polisleri gelip bizi oradan çıkardı.” diye konuştu.
“BURADA DEVLETİ YARGILAMIYORUZ”
Bu arada saldırıda oğlu Kerim Akyil’i kaybeden Ali Akyil söz alarak müşteki Günel Hüseynova’ya gece kulübünün girişinde polis olup olmadığını sorarak, “Bu yönde bazı iddialar var. Saldırı sırasında polislerin yemeğe gittiği söyleniyor.” diye ekledi.
Bunun üzerine araya giren mahkeme başkanı, “Burada yargılanan devletimiz değil. Bu yöndeki ifadeleri kabul etmiyorum. Bu konuda varsa bir iddia suç duyurusunda bulunabilirsiniz.” dedi.
Akyil’in avukatı da, “Amacımız devleti yargılamak değil. Nasıl ki, 15 Temmuz’u devletin içindeki bazı hainlerin yaptığı ortaya çıktıysa bu olayda da bazı hainlerin yardımı söz konusu olabilir. Bunun araştırılmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.
Soru yöneltilen müşteki Günel Hüseynova da, girişte özel güvenliklerin olduğunu ancak polisleri görmediğini söyledi.
MASHARİPOV’UN YÜZÜNÜ GÖREN MÜŞTEKİ: “EVET O. İĞRENÇ”
Müşteki Duygu Karabulut da saldırının gerçekleştiği anda gece kulübüne giriş yaptığını anlatarak, “Saldırgan arkamızdan ateş ederek içeriye girdi. Bize doğru koşuyordu. Bunu görünce ben de içeriye doğru koşmaya başladım. Saldırgan sağımdan geçti. Aramıza duvar girince ben tuvalete doğru yöneldim. 11 kişiyle o tuvallette bekledik. Daha sonra özel harekat polisleri gelip bizi çıkardı.” ifadesinde bulundu.
Fotoğraf: Sanık Abdülkadir Masharipov
Üye hakimin, “Saldırganı gördünüz mü” sorusu üzerine Karabulut, “Yanımdan geçerken karanlık bir silüet gördüm. Yuvarlak kafalı, elindeki silah ondan büyük duruyordu.” diye cevap verdi.
Daha sonra Masharipov’un yüzü ekrana yaklaştırılarak, gördüğü kişinin ‘bu mu?’ olduğu soruldu. Müşteki, “Evet o. İğrenç… Allah belasını versin onun. Karartı şeklinde görsem de bu kişi o.” şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanı hakaret içeren ifadelerden kaçınmasını istedi.