Yasemin Özilhan: Yaptığım en büyük çılgınlık evlenmekti

Eski oyucu Yasemin Özilhan, hem ata bindi hem de hayatına dair açıklamalarda bulundu.

İş adamı İzzet Özilhan’la mutlu bir evliliği olan Yasemin Özilhan, bir magazin dergisinin ilk sayısı için objektif karşısına geçti. at kulübündeki çekimlerde epey rahat tavırlar sergileyen Yasemin Özilhan, en son 5 sene önce at binmesine rağmen atlarla olan güçlü bağı sayesinde muhteşem pozlara imza attı.

RÖPORTAJDAN ARA BAŞLIKLAR…

“HAYVANLARLA ARAMDA GÜÇLÜ BİR BAĞ VAR”

– Atlarla aranızda nasıl bir bağ var?

Sadece at diye sınırlayamam bunu benim tüm hayvanlarla aramda güçlü bir bağ var. Hayvan sevgisiyle çok küçük yaşlarda tanıştım ve evimizde hayvan hiç eksik olmadı şu anda aynı şekilde bu duyguları çocuklarımıza aşılıyoruz.

“KIZLARIM EN İYİ ARKADAŞLARIM”

– İki dünya güzeli kızınız var. Onlarla hayat nasıl geçiyor?

Hayat onlarla bambaşka bir boyutta benim için… ”Hayat nasıl geçiyor?” diyorsunuz ya hayat hiç geçmesin, zaman dursun istiyorum. En iyi arkadaşlarım onlar benim.

HaberlerGündem HaberleriSon dakika: MİT ve TSK’dan ortak operasyon! Kırmızı kategorideki terörist Nazlı Taşpınar etkisiz hale getirildi Son dakika: MİT ve TSK’dan ortak operasyon! Kırmızı kategorideki terörist Nazlı Taşpınar etkisiz hale getirildi .

“SAYGIYI KAYBETMEDİK”

– Eşiniz İzzet Özilhan’la birbirinizi tamamlayan yönleriniz neler?

Zıt kutuplar birbirini çekermiş. Bizim de ilişkimizde en büyük etken bence saygıyı kaybetmememiz diyebilirim.

– Ciddi fanlarınız var. Sizi en çok şaşırttıkları hareketleri neydi?

Onlarla ayda bir yazışıyoruz gün geçtikçe artıyorlar ve beni çok mutlu ediyorlar. Koruma kalkanlarım diyorum ben onlara her yerde savunmaya geçiyorlar.

– Elinizde sihirli bir değnek olsa kendi hayatınızda ya da Türkiye’de neleri değiştirmek isterdiniz?

Hayatımdaki hiçbir şeyi değiştirmek istemem. Kendi yaşamını her yönüyle kabullenmek lazım. Türkiye’de ise en büyük eksik sevgi ve saygı. Saygıyı büyüklere yer vermeyi öğretmekten öteye taşımak lazım. Doğaya, canlılara ve insanlara özen göstermeyi öğrenmek gerekli toplumca. Trafikte ezilme tehlikesi yaşamadan bir gün geçirmenin, kavgasız ölümsüz haberlerle dolu bir gazete okuyabilmenin, siyasetin değil, sanatın ve kültürün paylaşıldığı bir toplum bilincinin olduğu bir ülkemiz olsa kötü mü?