Yeni Türkiye sineması filmlerinde tekrarlı olarak yer alan sis, su ve toprak imgeleri hakkında yazılmış bu kitap, saf sinemasal biçimlerin sezgisel bilgi üretebildiği iddiasını irdelemektedir.
Sinemanın yeri hepimizin hayatında ayrı. Kimimiz perdenin önündekilerle, kimimiz ardındakilerle ilgilenerek seyrediyoruz. Gamze Hakverdi de imgelere ilgi duyup araştırmalarını kitaplaştırmış…
(Gamze Haverdi)
SU, SİS VE TOPRAK
Hakverdi, bu üç imgenin sinemadaki yerini araştırmıştır. Su, ferahlatıcı olduğu kadar kasvetlidir de… Berrak su, insana bir arınma düşü vaat ederken, karanlık suyun perdeye yansıyan görüntüsü, ölümün imgesel izdüşümüne dönüşür.
Sisli havada tüm tarifler, tanımlar, nesneler, yollar ve aslında her şey netliğini kaybeder. Sisli hava, tarif edilmezliğin, gizemin sembolüdür.
Toprak ise, bir annenin şefkatli, geniş kucağıdır. Annenin yokluğunda onun yerine geçen toprak, insan evini yitirdiğinde onun yuvası oluverir. Varlığı, korkuların kaynağını unutturur. Eve dönmenin ya da evden uzaklaşmanın korkusunu da yatıştıran, yine topraktır…
Su, Sis ve Toprak
Gamze Hakverdi
Dipnot Yay.
S.: 184
Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R
Damla Karakuş
[email protected]