Türkiye’de obezite oranı yüzde 45’e kadar dayandı. Uzmanlar sağlık üzerinden tasarruf yapılamayacağını belirterek, nişasta bazlı şeker tüketiminin kısıtlanması gerektiğini vurguluyor.
Obezite oluşturması nedeniyle hem şeker pancarının hem de nişasta bazlı şekerlerin aynı derecede dikkate alınması gerekiyor. Uzmanlar ise obezite hastalarının tanımlanan kategorilere göre şeker tüketimini kuruyemiş ile sağlayabileceği görüşünde birleşiyor. Nişasta bazlı şekerin leptin denilen doyma hormonunun salgılanmasını geciktirdiğini belirten uzmanlar, bu nedenle de obezite oranında artış yaşandığına dikkat çekiyor.
VÜCUTTAKİ YAĞ ORANI ARTIYOR
Nişasta bazlı şekerin kolay taşınması ve düşük maliyetinin olduğunu söyleyen uzmanlar, buna bağlı olarak nişasta bazlı şekerin tüketiminde artış olduğunu söylüyor. Nişasta bazlı şekerin 1970’li yıllardan beri dünyada üretilen bir gıda ve gıda bileşeni olarak kullanıldığını aktaran uzmanlar, 1980 ve 1990’lı yıllarda bu bileşenin üretiminde ciddi bir artış meydana geldiğini, bunun en önemli nedeninin ise ucuz maliyete bağlı olduğunu kaydediyor. Şeker pancarından üretilen şeker ile nişasta bazlı şekerler karbonhidrat kaynağı olarak aynı kategoride değerlendiriliyor. Nişasta bazlı şekerin kullanımı ile birlikte vücuttaki yağ oranı artarken, iki şeker arasındaki farklar ortaya çıkmış oluyor.
ÇAY YERİNE KURU MEYVE
Çay tüketimine bağlı şeker kullanımının sağlık açısından ciddi sorunlara da neden olduğu da verilen bilgiler arasında. Konuyla ilgili uzmanlar şekerli çay içilmemesini, bunun yerine lif açısından oldukça zengin olan kuru meyve tüketilmesini öneriyor.