Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada Sudan ziyaretinden İİT’de alınan Kudüs kararına kadar pek çok konuya değindi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen TÜBİTAK Ödül Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:
“4 bilim ödülü ve 11 teşvik ödülü verildi. Yapılan titiz değerlendirmeler sonucunda bu yıl bilim kategorsinde ödüle layık görülen temel bilimlerden İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Reşat Apak ile Bilkent Üniversitesi’nden Doç dr. Fatih Ömer İldayı, mühendislik bilimlerinde Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ömer Civelek’i, sosyal bilimlerde ise Koç Üniversitesi’nden Sumru Altuğ’u gönülden tebrik ediyorum.
SUDAN TEMASLARI
Bize burayı tahsis ederseniz, bu adanın tamamını biz restore edelim ve ülkemden buraya ciddi manada bir turist akını olacağını göreceksiniz dedim. Sağolsun kabul ettiler. Bir de tabii orada First Lady’lerini de araya sokunca o da kabul etti.
Yüzyıllarca sayısız yeniliğe imza atmış bir ecdadın torunları olarak acaba nasıl bu kadar mevzi kaybettik, bilim ve teknolojide geriye düştük?
“İCAT ÇIKARMA” OLUMSUZ BİR DEYİM OLARAK DİLİMİZE YERLEŞTİ
Okullarımızda çocuklarımıza senelerce neden yapamayacaklarını öğrettik. “İcat çıkarma” olumsuz bir deyim olarak dilimize yerleşti.
İnsanı formatlayan bir eğitim, öğretim sistemi içinde bize hep umutsuzluk, karamsarlık pompalandı.
İnsanı büyük yapan haslet, vüssesinin değil, düşüncesinin yüceliğidir.
PETROLÜ OLANLARI, PARASI OLANLARI GÖRÜYORUZ
Şu anda petrolü olanları görüyoruz, parası olanları da görüyoruz. Biz onların çok çok daha ilerisindeyiz. Bakın dolarlar işi halledebildi mi? Bu adar tehdit salladılar tek tek telefonun başına oturup dünyaları aradılar ama 128 ülke sen benim irademi satın alamazsın diyerek tersledi.
Toplumun tüm kesimlerinin başarıya odaklanması lazım. Gençlerimizin kendilerine güvenmelerini öğütlüyoruz.
2 yaşındaki çocuk, nasıl elindeki telefonun esiri oluyor? Duygular telefonun esiri haline gelmişse bu bizim için çok ciddi bir tehdittir.
2002 yılında sadece 5 adet teknoloji geliştirme merkezi varken bugün 69’a ulaştık.
Taklit edilen bir adım geride olmaya mahkumdur. Bizim artık taklit eden olmaktan çıkıp, taklit edilen olmaya ihtiyacımız var.
15 Temmuz gecesi göğsünü namlulara siper eden, tankın altına kendini atacak kadar.. İşte bu gençlerin yapamayacağı hiçbir şey yok.
Biz onların hizmetkarı olarak yeni nesli Türkiye’nin ihyası ve inşası yolunda ilerleteceğiz. Bugün borç alan yarın emir de alır. Kendi teknolojimizi üretmezsek gerçek manada bağımsız olamayız.
Kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi biz bırakın İHA yapmayı şimdi silahlı hava araçları yapar hale geldik. . Ve bu insansız hava araçlarımız 32 bin fite çıkıyor. Terörle mücadeledeki başarımızın arkasında şu anda onların çok büyük payı var. Ve daha da şu anda güçlü olanlarını inşallah üretir hale geldiler, geliyorlar.”