Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), 15 Temmuz’daki darbe girişiminin başarısız olması sonrası yeniden yapılanma planlarına başladı. ABD, Avrupa ve Ortadoğu’daki bir çok ülkede 15 Temmuz sonrası sessizliğe gömülen FETÖ’nün üst düzey ve orta düzey elebaşı kadrosunun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Dünyanın hiçbir ülkesi FETÖ’cüler için güvenli bir sığınak olmayacak” sözleri üzerine paniklediği belirtildi. Bu sözlerden korkan FETÖ’nün teröristleri yer değiştirmek için de hareketlenmeye başladı.
TALİP BÜYÜK’ÜN İZİNDELER
ABD’deki orta düzey elebaşı kadrosunun öncelikli tercihi Kanada olurken Avrupa’daki elebaşı kadrosunun yeni isimler belirleninceye kadar Avusturya’ya geçmelerinin istendiği kaydedildi. 17 / 25 Aralık darbe kalkışması sonrası Ortadoğu imamı ilan edilen Talip Büyük’ün de Irak Kürt yönetiminin uyarısı üzerine 2015 Kasım ayında Londra’ya kaçtığı ve son bir yıldır Ortadoğu yapılanmasını Londra’dan yönettiği biliniyor. Bu nedenle Ortadoğu’daki elebaşı kadrosunun da İngiltere’de toplandığı öğrenildi.
İlk kalkışmayı haber veren emekli Albay Hasan Atilla Uğur, ‘üst akıl’ destekli yeni bir darbe hazırlığına ilişkin çok önemli açıklamalar yaptı. İşte, Uğur’un kaynaklarına dayandırarak anlattığı ikinci kalkışma senaryosuna ilişkin şok bilgiler…
KİMSE ‘BU İŞ BİTTİ’ DEMESİN
“İkinci kalkışmaya hazır olun. Ve çok yakın bir zamanda. Çok net bilgi olarak söylüyorum: İkincisi daha kanlı olacak. Bugün bir zafer sarhoşluğu içindeyiz. Ben sizin aracılığınızla Türkiye’yi uyarıyorum. Kimse ‘Tamam bu iş bitti, Türkiye rayına oturdu, artık Amerika başka bir şey yapamayacak, FETÖ başka bir şey yapmayacak, PKK başka bir şey yapamaz, biz belini kırdık bu örgütlerin’ falan demesin. Bu bizi, hazırlanmakta olan kalkışmada tamamen başarısızlığa götürür. Paramparça oluruz.”
İNGİLİZLER AŞİRETLERLE 2.5 AYDIR NE GÖRÜŞÜYOR?
“Aldığım bilgiye göre, İngilizler 2.5 aydır Güneydoğu’daki bütün aşiretlerin ayağına gidiyor. Özellikle Hakkari, Van, Çatak, Silopi, Mardin bölgesinde etkin aşiretlere… Bunlarla pazarlıklar yapıyorlar. Toprak ağası olarak varlığını sürdüren bu aşiretlerin bankalara olan birikmiş trilyonlarca liralık borçlarını ödediler. Aşiretlerin bütün kredi borçları ödendi. İngiltere ödedi bunları. Konsolosun aşiretler içinde ne işi var? PKK yol kontrolü yaparken bunların araçlarını ‘buyurun’ diyor bırakıyor, diğer araçlara kimlik kontrolü yapılıyor. Neden?”
10 BİN PİYADEYLE GELECEKLER
“Bundan 3-4 gün önce İngiltere’nin yüksek tirajlı gazetelerinden biri olan Daily Express’te bir yazı yayınlandı. Diyor ki, ‘Türkiye’de ikinci kaos ortamı geliyor. Bizim Kıbrıs’ta üssümüzdeki 10 bin deniz piyademiz, Türkiye’de bulunan 50 bin İngiliz’in can güvenliği için Türkiye’ye girecek, Türkiye’de güvenli bölgeler oluşturacağız. Vatandaşlarımızı hava yoluyla tahliye edeceğiz’. Bakın bu bir işgal planıdır. Bu ikinci kalkışmanın esas amacı işgal.”
KAOS GÜNEYDOĞU’DA BAŞLATILACAK
“Peki bu kaos nasıl olacak? Çok net bir bilgi bu: Güneydoğu’da her zaman yaptıkları gibi HDP’lilerin de çağrısıyla bir nümayiş, gösteri yapılacak. Polisin, askerin içinde tespit edilmemiş FETÖ’cüler gaz sıkmak yerine, halkın üzerine ateş açacaklar. Bu, benim ulaştığım bir bilgi, net. Olay büyük ihtimal Şemdinli, Yüksekova ya da Kızıltepe’de olacak. Burada 15-20 kişi ölecek. Bölgedeki bütün ilçelerde, illerde, İngiliz konsolosluğundan ziyaret edilen aşiretler bu oyuna gelirlerse eğer, halkı sokağa dökecekler. Batı’da ise fitili, 4-5 noktada sansasyon yaratacak büyük patlamalarla ateşleyecekler. Bunu ya PKK ya da IŞİD yapacak. Yine eşzamanlı olarak hedef olarak gördükleri kişilere yönelik suikastler devreye girecek. Bu yapıldığı zaman inanılmaz bir kaos ortamı olacak. Herkes ayağa kalkacak ve iç savaş dedikleri, esas onların istedikleri plan hayata geçecek.”
40 YIL SÜREN HAZIRLIK
“15 Temmuz’da beceremedikleri, erken düğmeye bastıkları için yapamadıkları bu. İç savaş durumunda Amerika diyecek ki, ‘Benim Türkiye’de vatandaşlarım var. Zaten Türkiye de benden yardım istedi’, diyerek gelip oturacak. İngiltere de aynı şekilde hazırlıklı zaten. Peki ne olacak o zaman Türkiye? Allah korusun. Kimin kimi vurduğu belli olmayacak. Komşu komşuyu vuracak, yağma başlayacak. Aklınıza ne geliyorsa, her şeyi uygulayacaklar, 100 sene önce yapamadıklarını şimdi yapacaklar. 40 yıldır FETÖ’yü, PKK’yı bunun için yetiştiriyorlar. Amerika, İngilizlerle beraber bu işin arkasında olacak. Öcalan’ı ben sorguladım. 8 ay boyunca orada kaldım. Bana bir lafı var: ‘Dünyada bugüne kadar her şeyi İngilizler planlar, Amerikalıları oynatır’.”
GÜLEN’İN TESLİMİ APO’DAN ZOR
1999 yılında PKK elebaşı Öcalan’ı sorgulayan efsane komutan olarak tanınan emekli Albay Hasan Atilla Uğur, “Öcalan’ın ele geçirilmesi mi zordu, FETÖ’nün mü ele geçirilmesi mi daha zor olacak?” sorusuna şu cevabı verdi: “FETÖ, PKK ile büyük benzerlik gösteriyor. ASALA bitti, PKK çıktı. PKK elebaşı alındı, hemen akabinde Fetullah at başı geliyordu. Ama FETÖ konusunda ABD’nin şöyle bir avantajı var: Bu, dini duyguları kullanan bir örgüt. Dünyada sosyalizmi kullanmaya çalışan bir PKK’dan ziyade dini duyguları ön plana çıkaran, istismar eden, iktidarlar ve muhalefetle 40 yıldır hep işbirliği içerisinde olan bir örgütten söz ediyoruz. Dolayısıyla ABD, FETÖ konusunda Apo’yu kullandığı zamankinden daha akıllı hareket etmeye başladı. Nedir? Gülen’in ABD’den bize teslim edilmesi onlarca sene alacak bir hukuki süreç teşkil ediyor. Öcalan’ın iadesinden çok daha zorlu bir süreç bekliyor bizi FETÖ’nün iadesinde. Öcalan’ın iadesinde biraz daha erken hareket ettik. Karşılıklı istihbarat örgütleri de konuşuyordu Apo konusunu. Ama şimdi FETÖ konusunda bu çok fazla geçerli değil.”
KRİPTOLAR DURUYOR
“Bugün zafer sarhoşluğuyla, ‘bakın içeri aldık adamları’ diyoruz ama kriptolar duruyor. Siyasetin içindeki adamlar bunlar. Bunlar gözümüzün içine baka baka ‘FETÖ ile mücadele ediyoruz’ görünümü çizmeye çalışıyorlar. Mesela MİT. Burada bir temizlik oldu mu? Dünyanın hiçbir yerinde 8 bin-10 bin rütbeli personelin katıldığı böyle bir kalkışma, böyle bir işgal, rezillik hareketini MİT’in duymadığına beni kimse inandıramaz. MİT, en başından beri bu girişimden haberdardı. Peki niye bir şey yapmadı? Ülkenin bütün kurumları FETÖ’nün eline geçti de bir tek orası mı pir-ü pak kaldı? Senaryoları boşa çıkarmak için yapacağımız bir diğer şey, süratle milli bürokrasiyi oluşturmamız. Hem askeri hem sivil anlamda milli bürokrasiyi mutlaka oluşturmamız lazım. MİT, TSK vb. Buralarda milli, mandacı olmayan, şucu bucu olmayan, liyakatli insanları istihdam edilmeli.”
EĞER ÖNLEM ALMAZSAK KASIMDAN ÖNCE…
“İkinci kalkışmayı gayri milli unsurlar, PKK ve FETÖ birlikte yapacak. Şuanda ABD’nin argümanı durumunda olan tüm örgütler hepsi birlikte yapacaklar. Askeri, polisi, bürokratı, kim varsa devreye girecek. Şekli 15 Temmuz gibi olmayacak. Çift başlı, on başlı bir hadise. Şuana kadar alınmayanlar, bilinip de dokunulamayanlar, hepsini göreceğiz bu hadiselerde. Sadece askeri değil, polis, bürokrasi, emir komuta zinciri diyecekler. Türkiye’yi uyanık olmaya davet ediyorum. Eğer biz bu oyunu bozmazsak, ikinci girişim kasım ayını geçmez.”
HERKES ‘ABD’ DİYORKEN…
“Türk milletini ikaz ediyorum. Çok dikkatli ve akıllı olmamız gereken bir zaman. Hani bir ara ‘Yenikapı ruhu’ dedik ya. Şuanda bu ruh bilinçli olarak zedeleniyor. Başta CHP bozmaya başladı bu ruhu. Bilerek yapılıyor bunlar. Görev. Bir kamplaşma yaratılmaya çalışılıyor. Tarık Akan’ın, Allah rahmet eylesin, cenaze törenine baktığımızda, Türkiye’de normal bir ortamda cenazeye 5-10 bin kişi giderdi, şimdi 1 milyona yakın kişi gitti. Bu, kamplaşmanın bir göstergesi. Ben onlar o taraf, bunlar bu taraf demiyorum, yanlış anlaşılmasın. Ama ilginç bir sosyolojik süreçten geçiyoruz. 15 Temmuz ertesi bu olayın ABD oyunu olduğu konusunda herkes yüzde 100 hemfikir iken şimdi, ‘Olur mu öyle şey! ABD mi? Olmaz’ deniyor. Bir NATO’culuktur çıktı piyasaya.”
AYRILIKLARI BIRAKALIM
“Neredeyse her programda Mustafa Kemal Atatürk’e söven birileri çıkıyor. Bunu germek için yapıyorlar, bilerek yapıyorlar bunu. Bu gerginliğin yaratılması direk ABD’nin, Fetullah Gülen’in işine yarar. Bizim bu kadar tecrübeden sonra bu oyuna gelmememiz lazım. Dünyanın hangi yerinde bir ülkenin Meclisi bombalandı? Biz hâlâ mı kendimizde değiliz? Bırakalım bu ayrılıkları, gayrılıkları. TV’lere bir bakıyorsunuz, illa bir Kürtçü, bir FETÖ’cü çıkıyor ekranlara. Bunlar terörist. Son ana kadar ne olacak diye bekledi bunlar. Türkiye, duruma göre taraf olanlardan geçmişte çok çekti. Artık çekmeyelim.”
PARALARI TIKIR TIKIR ÖDENDİ
“Cezaevlerinde de çok büyük isyanlar başlayacak. Bunu cezaevindeki FETÖ’cülerin gardiyanlarla, oradaki jandarma personelleriyle konuşmalarından görebilir yetkililer. Bu isyanlara sadece FETÖ’cüler değil, hırsızı, tecavüzcüsü, herkes katılacak. Cezaevindeki adamın psikolojisini ben bilirim; 5 yıl 8 ay 10 gün yattım ben. Cezaevlerinden aldığım bilgilere göre, şu anda FETÖ mensupları bir buçuk aydır cezaevlerinde artık itirafçı konumuna gelmiyorlar. Başta itirafçı olmaya çok temayül vardı, vazgeçirttiler. ‘Yanınızdayız, maddi-manevi, aileleriniz bize emanet. Bunları yapanlardan hepsinin hesabını soracağız. Biz büyük akılız’ dediler. İtirafçılık bitti. Ailelerinin sözde mağduriyeti de bitti. Bütün kredi kartı borçları ödendi. Ev kredileri vs. aklınıza ne geliyorsa bunların hepsi tıkır tıkır ve nakit para olarak götürüldü, ellerine verildi. Emniyetteki arkadaşlara sorduğunuzda ‘getireni tespit etmeye çalışıyoruz’ yanıtını alıyorsunuz. İşte bu zafer sarhoşluğudur, ‘zaten aldık’ demektir ve bunun bize zararı olur. Bunlar cezaevlerinde gardiyanları tehdide falan başlamışlar. Yine FETÖ’nün 2009-2010’da cezaevlerindeki gardiyanlara yönelik örgütlenmelerini düşündüğümüzde cezaevi ayaklanmalarının nereye gideceğini kolaylıkla kestirebiliriz. Gardiyanlara yönelik ciddi bir FETÖ temizliği gördük mü? Hayır. Yine özel güvenlik şirketlerine de bakılmadı bugüne kadar. Özel güvenlik bugün Başbakanlık’ta da her yerde de var. Bu şirketlerin sahiplerine de bir bakmalıyız.”
RAKKA TUZAK
“Suriye konusunu dışarıda tutamayız. Şu çok açık: 40 gün önce derdest edilmiş, tokatlanmış, içinden bir sürü hain temizlemiş bir ordu, Cerablus gibi bir yeri 1 günde Amerika’ya rağmen girdi ve aldı. Bunu dünyada hiçbir yerde göremezsiniz. Bu, efsanenin geri dönüşüdür. Bu Türk ordusudur. Maya sağlam çünkü. Operasyonda geldiğimiz noktada, ABD inanılmaz taktikler uyguluyor. ‘Münbiç’e giremezsiniz’ diyor, Tel Abyad’da bayrak asıyor. Fırat Kalkanı yüzde yüz doğru bir harekâttır. Bizim operasyonel hedefimiz şu olmalı: Cerablus tamam, sıra Münbiç ve El Bab’da. O kareyi kurmalıyız. ABD bize diyor ki, ‘sen şimdi kal burada ya da çık’. Eğer şu anda oradan çekilirsek Türkiye paramparça olur. Önce Hatay’da kalkışma başlatılacak, eğer çekilirsek. Çekildiğimiz alanlara ABD ve PYD yerleşecek. ABD-İsrail-Kürt koridorunu kendi elimizle gerçekleştirmiş olacağız. Bunun için kesinlikle orada kalmalıyız. El Bab’ı mutlaka biz almalıyız. ABD’nin teklif ettiği Rakka operasyonu ise bir tuzaktır. Rakka 250 km aşağıda. Savaşı lojistik kazanır. İkmaliniz, lojistiğiniz yoksa orada boğuluruz. Esas bizim için bataklık Rakka’dır. Biz Musul’a girmeliyiz. Telafer’de 400 bin Türkmen var. Bu bizim meşru hakkımız. Irak kuzeyinde yıllardır mücadele ettiğimiz bir PKK var. Üstelik, Mustafa Kemal’in vasiyeti var burada. Biz Musul’daki operasyona katılmalıyız. Kerkük’te de facto olarak oluşturulan Kürt bölgesi tuzağına Musul’da izin vermemeliyiz.”
Yeni Şafak
.
YENİDEN YAPILANMA TALİMATI
Irak ve Ürdün’de hileli mal satışları yapan FETÖ mensupları, Kasım 2015’den bu yana talimatları ve bölgedeki yeni yapılanma planını eski Irak bölge imamı Talip Büyük üzerinden Londra’da sürdürüyor. 17 / 25 Aralık darbe girişimi sonrası FETÖ’nün Irak imamlığından alınıp Ortadoğu imamı ilan edilen Talip Büyük, Kürt yönetiminin tepkileri üzerine 2015 Kasım ayında Londra’ya geçmiş, Konyalı Nurettin Aytuğ Irak İmamı olarak görevlendirilmişti. Aytuğ’un Türkiye’ye teslim edilmesi ile birlikte oluşan boşluk ancak Fatih kod isimli kişi tarafından Kerkük üzerinden yönetiliyor. Ancak Talip Büyük’ün geçtiğimiz hafta Londra’da bir araya geldiği yeni ve eski 33 bölge imamına yeniden yapılanma talimatı verdiği bildiriliyor. Ortadoğu ülkelerinden geri çekilen sözde bölge imamlarının 2016 Ocak ayında Talip Büyük’ün kurduğu şirkette çalışıyor gösterildiği ve oturumları bu şirket üzerinden alındığı öğrenildi.
MEDYA ÜSSÜ AVUSTURYA
Aralarında Today Zaman yazarı Bülent Keneş’in de bulunduğu örgütün sözde gazeteci takımının ve akademisyenlerin Ege denizinden Suriyeli kaçakçılarla birlikte ailelerini de alıp Yunanistan üzerinden Avrupa’ya geçtikleri belirlendi. Kaçanların, Avusturya ve Almanya’yı öncelikli olarak tercih ettiği belirtilirken, FETÖ’cü gazeteci ve akademisyenlerin Avusturya hükümetinin siyasi sığınmacılara sağladığı bir fon üzerinden çok dilli iki internet sitesi kurmaya başladığı bir internet sitesinin önümüzdeki günlerde devreye sokulacağı diğerinin ise yıl başından sonra devreye sokulacağı belirtiliyor. FETÖ’cülerin tv kurmak için de Almanya’da çalıştıkları öğrenildi.
PARALAR KANADA’YA
Ankara’nın son bir ay içinde Washington hattında süren görüşme trafiği, FETÖ’nün ABD’deki sermayeyi elinde tutan elebaşı kadrosunu tedirgin ediyor. FETÖ mensuplarının sermayeyi kaçırma girişimi ABD’de iki türlü okunuyor: “FETÖ sermayeyi ABD’den Kanada’ya taşıyor ya da hileli satış yolu ile göz boyamaya çalışıyor.” 28 Temmuz’dan bu yana 122 milyon doların Kanada’ya çıkarıldığı belirtiliyor. Bin 41 kişinin aileleri ile Kanada’da oturum almak üzere geçtiği ifade ediliyor.
Yeni Şafak
.