Ünlü Rus roman ve oyun yazarı Mihail Bulgakov, ‘Köpek Kalbi’ eserinde insan ve hayvan ilişkisini yergi malzemesi olarak kullanarak toplumsal bir alaycılıktan bulunuyor.
Rus, Mihail Afansyeviç Bulgakov’un önemli eserleri arasında yer alan Köpek Kalbi, 1925 yılında kaleme alındı. Fakat sakıncalı bulunan ünlü romanın üzerindeki yasak 1987’de kalkar ve Köpek Kalbi okurlarla buluşur.
Yazarın en ünlü romanı olan Köpek Kalbi’nde köpek Şarik, ülkenin önde gelen bilim adamı olan Profesör Filipp Filippoviç tarafından kobay olarak kullanılır. Ortaya çıkan sonuç ise korkunçtur.
Şarik, insanlaşmıştır…
Filipp Filippoviç, sokakta bulduğu köpeğe daha önce hayatını kaybeden 25 yaşındaki gencin testislerini ve hipofizini nakleder. (beynin alt kısmında bulunan yaklaşık 0,5 gram ağırlığında çeşitli hormonlar salgılayan bir endokrin bezdir.) Yapılan testlerde ve araştırmalar neticesinde Şarik, gencin bütün karakteristik özelliklerini kendinde bulur.
Ölen gencin, hırsız, yalancı, düzenbaz gibi kişilik özellikleri köpeğe geçer. Tabii ki, yazar burada insanların hayvanlaşarak ikisi arasındaki ince nüansa dikkat çeker. Bulgakov’un mizahi ve alaycı üslubu dönemin Sovyet rejiminin tepkisini çeker. Bu tepki de romanının yayınlanmasını engeller. Rus yönetmen Vladimir Bortko’nun filme uyarladığı Köpek Kalbi, 1988’de izleyiciyle buluştu.
Rus komünist devriminin yeni bir insan modeli yaratığı üzerinde duran Bulgakov’un romanı Franz Kafka’nın Dönüşüm eserine çok benzetilir. Kafka, romanında Gregor Samsa’nın bir sabah yatağından dev böceğe dönüştüğünü gerçeküstü biçimde anlatır. Fakat yazarın hedefinde toplum ve köhnemiş değer yargıları vardır.
Gerçeküstücülük dediğimiz akımına Köpek Kalbi’ni de dâhil etmek lazım. Bir hayvan insana nasıl dönüşebilir sorununun cevabıdır Köpek Kalbi. Mihail Burgakov, eserinde Bolşevik siyasetini ve ilkelerini adeta yerden yere vurur.
Onların sanat ve kültürden uzak olduklarını, dolayısıyla topluma da verebilecekleri herhangi bir şeylerin olmadığını dile getirir.
Köpek kalbi’yle bütün eleştiri oklarını üzerine çeken Bulgakov kitabının özgürlüğüne kavuştuğunu göremedi.
Filmin tanıtım afişi
Sovyet rejiminin baskılarından parasız ve aç kalan yazar, çareyi Stalin’e mektup yazmakta bulur. Bulgakov, mektubunda kendisine bir iş verilmesini ya da yurtdışına çıkmasına izin verilmesini talep eder.
DİKKAT ÇEKEN YAZARLIK SERÜVENİ
Stalin, birinci seçeneği uygun görür ve yazara tiyatroda çalışması için izin verir. Ne yazık ki, iş hayatı kısa sürer, Bulgakov’un oyunları beğenilmez işi elinden alınır. 1920 yılında tren yolculuğu sırasında yazdığı hikâyeyi, şehirdeki bir gazeteye götüren Bulgakov’un öyküsü beğenilince yazarlık serüveni başlamış olur.
Yazara uluslararası ün kazandıran Köpek Kalbi, bilim kurgu türündedir. Bulgakov’un eseri üzerindeki yasak kalkınca romanları tekrar ülkede çok okunmaya başlandı.
Bir hayvanı insanileştirmek ancak geniş hayal gücü ve güçlü kurguyla mümkün olur. İlginç olay örgüsü ve kullanılan metaforlar romanın ne kadar dikkat çekici olduğunu gözler önüne seriyor.
İthaki Yayınları’nın yeni baskısı yaptığı Köpek Kalbi’ni bir solukta okuyacaksınız.
Yazar: Mihail Afansyeviç Bulgakov
Yayınevi: İthaki Yayınları
Çeviren: Gizem Gökçe
Türü: Roman
Baskı yılı: 2017
Syf: 160
Kitabı satın almak için linki tıklayın:
hepsiburada
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: [email protected]