Erkan Doğanay küratörlüğündeki “Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor” adlı Cemal Süreya sergisi, Mod-Ada Galeri’de hayat bulacak.
İkinci Yeni’nin ölümsüz şairlerinden olan Cemal Süreya’nın, ölümünün 28.yılında, adının yaşatıldığı, kaldırımlarda sözlerinin bulunduğu semtte, evinin hemen bitişiğinde yer alan Mod-Ada Galeri’de “Hayat Kısa Kuşlar Uçuyor” adlı sergisi açıldı. 30 Ocak’a kadar sürecek olan bu sergi, sevenlerini ağırlamaya devam ediyor.
GALERİYE DEĞERLİ SANATÇILAR KATILDI
Reşat Başar’a ait galeri/atölye şaire ithafen yapılan çalışmalar oldukça dikkat çekici. Süreya’yı anma etkinliğine katılan Ercan Aydeniz, Ragıp Basmaölmez, Ara Güler, Cemil Ergün, Balkan Naci İslimyeli, Turgay Kantürk, Serdal Kesgin, Raziye Kubat, Şevket Sönmez, Nevhiz Tazyeli, İpek Tekil, Metin Üstündağ ve Selahattin Yıldırım’dan oluşan sanatçı grubu çalışmaları ile şairin kişiliğine, kimliğine ve sanatçılığına kendi anlatımları ile göndermelerde bulunuyorlar.
“BENİ ÖP SONRA DOĞUR BENİ”
İçine kapanık, çekingen, günlük hayat rutinlerini değiştirmeyi tercih etmeyen Cemal Süreya’nın, hayatta tek aradığı şey şefkatti. Annesini küçük yaşlarda kaybettiği için, bir kadının ona verebileceği ‘şefkat’ duygusundan uzak büyüdü. Sevdiği kadınlarda da hep şefkat aradı. Bu duygudan uzak büyümesi, şiirlerine de yansıyordu: “Annem çok küçükken öldü, beni öp, sonra doğur beni.”
DOSTLARININ ERKEN ÖLÜMÜ SÜREYA’YI MAHVETTİ
Çarpıcı, duygusal, yoğun ve derin hislerle yazdığı şiirlerini, bilgi birikimiyle sentezleyerek başarılı çalışmalara imza atmış, bir edebiyat, aynı zamanda bir sanat insanıydı Cemal Süreya. Yakın arkadaşları Turgut Uyar ve Edip Cansever’in ani ölümleri Süreya’daki yalnızlık duygusunu ve ölüm korkusunu iyice güçlendirdi. Cansever’e ithafen yazdığı bir şiirde “Yeşil ipek gömleğinin yakası, büyük zaman düşer. Her şeyin fazlası zararlıdır ya, fazla şiirden öldü Edip Cansever.” diyordu.
“ŞİİR ANAYASAYA AYKIRIDIR”
Şiirin hiçbir mantık ve düzene uymadığını dile getiren şair, “Şiir anayasaya aykırıdır” diyerek ironik bir bakış açısına imza attı.
“DÜĞMEMİ DİKEBİLECEK BİR KADINLA EVLENMEK İSTİYORUM”
Cemal Süreya, bir arkadaşına “Düğmemi dikebilecek bir kadınla evlenmek istiyorum.” dedikten bir kaç gün sonra Zuhal Tekkanat’la karşılaştı ve yaka düğmesini kopartıp Zuhal’e uzattıktan sonra evlenme teklifi etti. 10 Ağustos’ta evlenen çiftin iki yıl sonra erkek çocukları oldu. Fakat mutluluk çok uzun sürmedi; yedinci yılın sonunda çok sevdiği eşinden ayrıldı. Onun hasretiyle, hissettiği ayrılık acısını dizelere döktü bir gece…
“Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi…
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.”
30 OCAK’TA SONA ERİYOR
Süreya’nın ölüm yıl dönümü olan 9 Ocak’ta açılan sergi, 30 Ocak’ta son bulacak. Adres: Caferağa Mahallesi, Cemal Süreyya Sk. No:39, 34710 Kadıköy/İstanbul