Alfa Yayınları’ndan çıkan Margaret Mead’ın ‘Samoa’da Ergen Olmak’, biyolojinin insan davranışları üzerindeki etkisini ihmal etmeden, kültürün bireyleri nasıl şekillendirdiğini açıklıyor.
Uzak denizlerde küçük bir adada yaşayan genç kızlara ve yaşadıkları topluma odaklanan bu araştırma, nasıl olup da tüm dünyada bu kadar yankı uyandırmayı başarmıştır? Dahası, bunca yıldan sonra bu küçük kitap hala en ateşli tartışmalar konu olmayı sürdürmektedir.
Samoa’da Ergen Olmak, biyolojinin insan davranışları üzerindeki etkisini ihmal etmeden, kültürün bireyleri nasıl şekillendirdiğini açıklıyor. Fikirleriyle kendinden sonraki kuşaklara öncülük etmiş bir bilim insanı olan Mead en başta, cinsiyetler arasındaki farklılıkların değişmez olmadığını, ergenliğin stresli bir dönem olması gerekmediğini, ergen kızların yaşamlarının dikkate ve saygıya değer olduğunu ortaya koyuyor.
Dahası, neredeyse yüz yıl öncesinden bize seslenen Mead, bizimkinden çok farklı ama daha eşitlikçi, barışçı ve yaşanmaya değer toplumların olduğunu göstererek, bizi kendi toplumumuz üzerinde düşünmeye çağırıyor.
Kimdir?
1901-1978 yılları arasında yaşamış Amerikalı antropologdur. Öncü çalışmalarıylabütün dünyada saygın bir yer edinmiştir.
Uzak Doğu ve Pasifik Adaları’nda uzun süre saha araştırmaları yapmış ve bu konuda çığır açıcı eserler yayımlamıştır. Mead, hem kadınların toplumda tam ve eşit haklara sahip bireyler olmasını savunan hem de çacuklara ve onların ihtiyaçlarının karşılanmasına özel bir ilgi besleyen feministler arasındadır.
Yazar: Margaret Mead
Yayınevi: Alfa Yayınları
Çeviren: Gökçe Aktuğ
Baskı yılı: 2018
Syf: 272
Kitabı satın almak için linki tıklayın:
İdefix
Kitap sayfası için iletişim: [email protected]