Terör örgütü DEAŞ ve Esed rejiminden kaçarak İdlib’in kuzeyindeki kamplara göç edenlerin sayısı 200 bine ulaştı.
Ülkenin orta kesimindeki Hama ilinin kuzeyi ile İdlib’in güney kırsalı arasındaki bölgelerde yaşanan yoğun çatışmalar ve hava saldırıları, sivillerin İdlib’in kuzeyinde Türkiye sınırına yakın sığınmacı kamplarına göç etmesine neden oldu.
120’DEN FAZLA KÖYDEN 200 BİN GÖÇ
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, yaklaşık bir aydır İdlib güneyi ve Hama doğu kırsalındaki sivillerin 120’den fazla köyü terk etmesi sonucu İdlib’in kuzeyine göç edenlerin sayısı 200 bini buldu.
KIŞ ŞARTLARINDA HAYATTA KALMA MÜCADELESİ
Terör örgütü DEAŞ ve Beşşar Esed rejimi ile Rusya’nın saldırılarından kaçan siviller, yanlarına aldıkları birkaç parça eşyayla evlerini terk etmek zorunda kalıyor. İdlib’in kuzeyi ve Hama’nın doğusundan kaçan aileler Hatay’ın Reyhanlı ilçesinin karşısındaki sığınmacı kamplarına göç ediyor. Saldırılardan kaçan siviller, şiddetli yağış ve soğuk hava nedeniyle zor günler yaşıyor.
Sığınmacı kamplarının yetersizliği nedeniyle şiddetli yağış foseptik çukurlarının taşmasına neden olurken, bu durum bazı sağlık sorunlarını ortaya çıkardı.
Göç eden sivillerin büyük kısmı sokaklarda, araçlarda veya kendi imkanlarıyla yaptıkları derme çatma çadırlarda yaşamlarına devam etmek zorunda kalıyor.
Esed rejiminin havadan ve karadan saldırıları nedeniyle Sincar’dan gelen Jaber Owed, rejimin ve Rusya’nın şiddetli hava saldırıları yüzünden Hama’dan, Sincar beldesi ve çevresindeki 74 köyden sivillerin daha güvenli buldukları Türkiye sınırına göç etmek zorunda kaldığını belirtti.
Sincar’dan göç ettikleri geceyi unutmayacaklarını dile getiren Owed,”Şiddetli yağış vardı. Bizi yağmurdan koruyacak eşyalarımız bile ıslandı. Kullanmadıkları silah kalmadı, vakum (bombaları) ve roketatarlarla tüm bölgeyi vurdu. Kimliğimi, resmi evraklarımı bile çıkaramadım. Hepsi kaldı. Nereye baksak, nereye sığınsak bombardıman ve uçaklar hep peşimizdeydi. Olaylar karşısında ölümü temenni ettim. O yağmurlu gecede eşyalarımızı arabaya yüklerken Suriye’nin çeşitli bölgelerden göç eden ve hala geri dönemeyen insanlar aklıma geldi. Acaba geri dönebilecek miyiz? Halen barınacak ev veya çadır bulamadım. Bir depoda 40 kişi yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR, SOĞUKTAN MUZDARİP”
Sincarlı Muhylif El Halaf da rejimin saldırı ve kaçış anını şöyle anlattı:
“Bir anda ‘rejim ve destekçileri yaklaştı’ dediler. Ne yapacağımızı bilemedik. Evlerimizden ne çıkaracağımızı bilemedik. Yoldayken nereye gideceğimize karar verdik. Bir yandan Esed’in ve Rusların acımasız ve durmak bilmeyen bombardımanı diğer yandan da kışın şiddetli soğuğu. Ben dayanabilirim ancak çocuk ve yaşlılar soğuktan inliyor. İnşallah savaşı kazanırız, yeniden toprağıma, suyuma, evime, çadırıma ve vatanıma başımız dik döneriz. Allah bizimle beraberdir.”