Kitap Ayracı, yazar ve şairlerden küçük hikayeler aktarıyor.
Cemal Süreya’yı aşk dolu şiirleriyle, hayatı aşk ekseninde yaşayışıyla tanıyoruz. Bir de hissettikleri, yaşadığı küçük anlar vardı hikayeleşen… Nursel Duruel ve Feyza Perinçek, “Cemal Süreya – Şairin Hayatı Şiire Dahil” adını verdiği kitapla bu küçük hikayelere değindi.
SÜREYYA DEĞİL SÜREYA
Aslında küçük bir çocukken, adı henüz Cemalettin Seber o zamanlar, bir yazarın üç adı olması gerektiğini tespit edip adını Cemal Süreyya Seber olarak değiştirir.
Ancak iddiaya girmeyi o kadar seviyordur ki, bir gün arkadaşıyla bir telefon numarası üzerine iddiaya girer. Kaybederse soyadındaki ‘’y’’ harflerinden birini sildirecektir. İddiayı kaybeder ve biz, onu Cemal ‘’Süreya’’ olarak tanırız.
Bir harf sildirdiği soyadı, ilk kez 1956’da, ‘’Elma’’ şiirinin imzasında kayda geçmiştir.
ŞİDDETLİ YANI
Karmaşık duygularını içinde yaşayan Süreya, yeri geldiğinde inatçı ve hırçın yönüyle çıkveriyordu insanın karşısına. Bir gün, kitaplarını yakan eşi karşısında öfkesi büyük olur mesela; en az duyduğu aşk kadar…
Bir de yeşil zeytinliği böreği çok sever Süreya. “Gibisi olmayan yar” diye tanımladığı ortaokuldan beri aşkı Seniha Hanım, “Peynirli börek bilirim, olmaz mı?” deyince suratına tokadı yiyiverir. Seniha Hanım da tokadın şokunu atlatamadan bir başka şok yaşar. Attığı tokadı kendisi kabullenemeyen Cemal Süreya, jilet elinde, bileklerini kesmeye başlamıştır…
(Cemal Süreya, Zuhal Tekkanat ile)
OĞLU MEMO’YLA YAŞADIKLARI
Memo Emrah, ikinci eşi Zuhal Tekkanat ile evliliğinden dünyaya gelir. Memo, babasını yazdıklarıyla bile paylaşamaz. Fiziksel, hormonal ve en önemlisi ruhsal sorunları, henüz 10 yaşındayken başlamıştır. Aşırı şişmanlamış, derslerinden de başarısızdır…
Büyüdükçe de aile içinde huzur kalmaz. Babasının müzik setini ve videosunu satar; kendisine bir silah alır. Bir süre hapse de girer. Bir gün babasının son eşi Birsen Sağnak ile yaşadığı evini basar. Kimseyle görüştürmez, yazılarını yırtar. Bir gün öyle bunalır ki, Birsen Hanım’ı arar, “Gel al beni buradan. Kurtar beni! Beni çok üzüyor; ama gene de seviyorum. Ona bir şey olursa intihar ederim”.
(Cemal Süreya ve oğlu)
ÖLÜMÜNÜN HİKAYESİ
Bu konuda anlatılan iki hikaye var: Birsen Hanım’ın anlattığına göre, Süreya uykusundan kalkıp rakı içmek ister. Memo da gürültüye uyandığında, babasını buzdolabının önünde yatarken bulur.
Memo ise, halası Ayten’e olanları şöyle anlatır: “Bir tıkırtı duydum. Kalktım, babam buzdolabının önünde. İçki alacak zannettim, su içeceğim” dedi. Sonrası ise, bulanık cümleler… Memo, Süreya’yı döve döve hastanelik eder. Annesi Zuhal Hanım ise, bu iddiaya karşı çıkar.
Süreya, 9 Ocak 1990’da hayata veda etti. Babasının ölümünden 7 ay 2 gün sonra arkadaşının elinde ateş alan av tüfeği, Memo’yu da bu hayattan alır…
Cemal Süreya – Şairin Hayatı Şiire Dahil
Feyza Perinçek – Nursel Duruel
Can Yay.
S.: 352
Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R
Damla Karakuş
[email protected]