Bu haber 31 Ekim 2018 - 20:48 'de eklendi ve kez görüntülendi.
Başkan Erdoğan Milli Teknoloji Geliştirme Altyapıları Açılış Töreni’ne katıldı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Teknoloji Geliştirme Altyapıları Açılış Töreni’ne katıldı.
Giriş Tarihi: 31.10.2018 17:04Güncelleme Tarihi: 31.10.2018 17:34
BU ALBÜMÜ PAYLAŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış töreni öncesi TÜBİTAK SAGE tarafından F-35 savaş uçakları için tasarlanan yerli ve milli mühimmatların sergilendiği alanı gezdi.
Törene Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da katıldı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK SAGE Yerleşkesi’nde düzenlenen Milli Teknoloji Geliştirme Altyapıları Açılış Töreni’nde katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birbirinden önemli milli teknoloji geliştirme altyapılarının açılışı, savunma sanayi projelerinin teslimi ve testleri dolayısıyla bir araya geldiklerini anımsattı.
Milli teknoloji geliştirme altyapılarının, optik sistemler araştırma laboratuvarının ve Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edilen yeni nesil mühimmatların Türkiye için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu projelerin Türkiye’ye kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti
Erdoğan, Türkiye’nin savunma, havacılık ve uzay teknolojilerinin her alanında söz sahibi bir ülke olma yolunda hızla ilerlediğini vurgulayarak, özellikle yüksek çözünürlüklü gözlem, haberleşme uyduları ve alt sistemleri, uydu fırlatma sistemleri, uydu veri işleme, depolama ve bilgi destek sistemleri konusunda önemli neticeler alındığını bildirdi.
Hizmete alınan uydunun ardından daha gelişmiş uydular tasarlamak, üretmek ve uzaya göndermek zorunluluğu bulunduğunu her zaman ifade ettiğini hatırlatan Erdoğan, “Bu çerçevede ortaya koyduğumuz hedeflerimizden biri de uydu kameralarının, büyük çaplı aynaların ülkemizde üretilmesiydi. Açılışını yaptığımız Optik Sistemler Araştırma Laboratuvarı kısa adıyla OPMER işte bu amaçla TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü bünyesinde kurulmuştur.” diye konuştu.
“Ödenen yüksek tutarların yurt içerisinde kalmasını sağlıyoruz”
İMECE Uydu Projesi’nde kullanılan kameranın tasarım, entegrasyon ve testlerinin TÜBİTAK tarafından yapıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu kamerada kullanılan ayna, mercek, prizma ve filtre gibi hassas optik bileşenler yurt dışından tedarik ediliyordu. Kritik teknoloji olarak kabul edilen bu parçaların hem maliyetleri yüksekti hem de ihraç kısıtlamasına tabiydi. OPMER Projesi sayesinde hassas teknolojiye sahip optik bileşenleri milli kabiliyetlerimiz ile geliştirilme imkanına kavuşturduk. Bu sayede kritik tasarımların bilgi birikiminin ve ödenen yüksek tutarların yurt içerisinde kalmasını sağlıyoruz. Optik Sistemler Araştırma Laboratuvarı’nın faaliyetleri sadece optik bileşen üretimiyle sınırlı değildir aynı şekilde ürünlerin tasarım ölçüm, entegrasyon ve test faaliyetlerini de bu tesiste yürüteceğiz.”
“Dünyadaki sayılı laboratuvarlardan”
OPMER altyapısının toplam 16 laboratuvardan oluştuğunu dile getiren Erdoğan, tesiste uydu kameralarının yanında yurt dışından tedariğinde zorluk yaşanan hassas optikler ve teleskoplarda kullanılan büyük çaplı aynaların da üretileceğini ifade etti.
Türkiye’de bu alanda kurulan ilk merkez olan OPMER’in dünya genelinde konuyla ilgili Ar-Ge faaliyetlerini gerçekleştirilen sayılı laboratuvarlardan olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu önemli kazanımın ülkeye hayırlı olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son yıllarda Türkiye’ye karşı yoğunlaşan saldırıların arkasındaki sebeplerden birinin de uyguladığımız bağımsız politikalara duyulan tepki olduğunu biliyoruz. Yine biliyoruz ki siyasette ne kadar bağımsız olursak olalım iş dönüp dolaşıp savunma sanayimizin gücüne dayanıyor. Hamdolsun bu noktada da ciddi mesafeler kat ettik. Savunma sanayinde yüzde 20’lerde olan yerlilik, millilik oranını bugün yüzde 65’lere çıkardık. İşte bu başarının arkasında açılışını yaptığımız tesis gibi ileri teknolojiyle donatılmış altyapılar, verilen emekler, sergilenen maharetler vardır. Yaşadığımız dönemin tarihe altın harflerle kazınacağına inanıyorum. Ancak ulaştığımız seviyeyle yetinemeyiz. Bağımsız ve güçlü Türkiye hedefine savunma sanayimizde başlattığımız milli hamleleri kesintisiz şekilde sürdürerek varabiliriz ve varacağız. İşte bu anlayışla savunma sanayinde yüzde 65 olan yerlilik, millilik oranını daha da yukarılara taşıyacağız.”
Savunma sanayinde rekabet gücü ve katma değeri yüksek teknoloji üretmeye yönelik araştırma geliştirme faaliyetlerine büyük önem verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsünün, geliştirdiği yüksek teknolojiye dayalı silah sistemleriyle savunma sanayine önemli katkılar verdiğini söyledi.
“HABRAS ile savunma sanayimiz önemli bir altyapıya kavuşuyor”
Erdoğan, açılışı yapılan Harp Başlığı Raylı Sistem Dinamik Test Altyapısı HABRAS’ın da bu katkılardan biri olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Artık milli olarak geliştirilen silah sistemlerinin etkinlik testleri, seri üretilen mühimmatların kafile kabul testleri, yurt dışından satın alınan silah sistemlerinin testleri bu kuruluşumuz tarafından yapılacaktır. HABRAS’ın işletmeye alınmasıyla savunma sanayimiz Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Çin gibi sınırlı sayıda ülkenin sahip olduğu önemli bir yeteneğe ve altyapıya kavuşmuş oluyor. Milli imkanlarla ve emsallerine göre çok kısa bir zaman içerisinde tamamlanan HABRAS’la Türkiye kendi testlerini yapmanın yanı sıra yurt dışına da bu hizmeti verebilir bir ülke haline geliyor. Bu kritik sistemin ülkemize ve savunma sanayimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Pulat Aktif Koruma Sistemi
Erdoğan, Harp Başlığı Raylı Sistem Dinamik Test altyapısı Habras’ın test faaliyeti için canlı yayınla Konya Karapınar’a bağlandı.
Bir metre duvar kalınlığındaki sığınağın imha edilmesini içeren ve 7 saniye süren testin geri sayımını yapan Erdoğan, testin başarılı geçmesinin ardından tebriklerini iletti.
“Savunma sanayi sektörümüz bugün binden fazla şirket yanında KOBİ’lerin, araştırma kuruluşlarının ve üniversitelerinin katılımıyla milli bir yapıya dönüşmüş durumdadır.” diyen Erdoğan, bu milli yapı ve birlikteliğin ortaya çıkardığı ürünlerden birisinin de “Pulat Aktif Koruma Sistemi” olduğunu dile getirdi.
Sisteme ilişkin bilgi veren Erdoğan, şöyle konuştu:
“Pulat, entegre edildiği tankı statik karşı koyma tekniği ile sahada maruz kalacağı tehditlere karşı koruyan TÜBİTAK SAGE ve ASELSAN ortaklığında geliştirilen bir sistemdir. Kalifikasyon ve entegrasyon çalışmaları devam eden Pulat’la TÜBİTAK SAGE’nin geliştirdiği harp başlığı ve ateşleme biriminden oluşan tahrip sistemi çok kritik bir teknolojidir. Bu sistem, tehdidin tanka ulaşmadan, havada etkisiz hale getirilmesini sağlayacak şekilde geliştirilmiştir. Bu teknolojiyle Silahlı Kuvvetlerimizin en önemli muharip gücü olan tank birliklerimiz gerçekten hayati bir teknolojiye kavuşmuş oluyor. Ülkemize ve ordumuza hayırlı olmasını diliyorum.”
Erdoğan, daha sonra canlı yayın üzerinden Ankara TÜBİTAK SAGE Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen “Pulat Tahrip Sistemi Etkinlik Testi”ni başlattı.
Erdoğan, savunma sanayi ve yerli teknoloji çalışmalarından bir başka özgün ürününün de TÜBİTAK BİLGEM tarafından yürütülen “Yüksek Güçlü Lazer Sistemi Geliştirilmesi”, kısa adıyla “Işın Projesi” olduğunu aktararak, proje kapsamında yerli imkanlarla üretilen lazer ve lazer sistemlerinin yüksek isabet oranıyla hedefler üzerinde üstün başarı sağladığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Elektrik enerjisiyle mühimmatsız çalışan, atım maliyeti düşük, lazer silahlarımız kendi mühendislerimiz tarafından tasarlandı, üretildi ve test aşamasına getirildi. İlk prototipte yurt dışından tedarik edilen lazerler, proje kapsamında millileştirildi. Ülkemiz, savunma uygulamalarına uygun kilovat üzeri lazer yapan ülkeler arasına girdi. İlk denemelerde yüksek başarı sağlayan sistem önümüzdeki dönemde hava araçlarında ve gemilerde kullanılabilir hale gelecek.”
Daha sonra Erdoğan, Kırıkkale’ye canlı yayınla bağlanarak, Işın Projesi Lazer Silah Sistemi testini başlattı.
Testin geri sayımının ardından, 1,5 kilometre mesafe ve 3 milimetre kalınlığındaki çelik mühimmata benzer silindir hedef imha edildi.
Erdoğan, testin başarılı geçmesi üzerine tebriklerini iletti.
Elektronik Manyetik Fırlatma Sistemi: Sapan
Günümüzde güvenlik kavramının anlamının büyük ölçüde değiştiğine işaret eden Erdoğan, “Artık fiziki güvenliğin, siber güvenlikle, dijital sanayiyle, yerli yazılımla, yapay zekayla tahkim edilmesi gerekiyor, şart. Nano teknoloji, malzeme havacılık, uzay ve savunma alanlarında ihtiyaç duyduğumuz, teknolojik derinliğimiz her geçen gün artıyor. Bundan dolayı da kendimize olan güvenimiz uluslararası savunmayla ilgili camiada da artıyor.” ifadelerini kullandı.
Bu ürünlerden biri olan Elektronik Manyetik Fırlatma Sistemi, kısa adıyla “Sapan”ı bugün hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, “Bu bir taaruz sistemidir. Şimdi bunu izliyoruz. Maliyetleri oldukça yüksek kimyasal yakıtlar ile ulaşılması riskli olan, sesin 6 katı ve üstü, yani hipersonik hızlara Sapan ile birlikte erişebileceğiz. Hipersonik hızlarda hareket eden bir mühimmatın hem takip edilmesi hem de imha edilmesi çok zor. Bu yüzden bu tür mühimmatlar, kritik hedeflerin imhasında kritik öneme sahip.” diye konuştu.
Sapan’a benzer sistemlerin tasarımı ve güvenli çalışması için tüm dünyada çalışmaların devam ettiğini kaydeden Erdoğan, “Biz bu kritik teknolojiyi ülkemizde üretmeyi başladık. Proje kapsamında bir kilogramlık mühimmatı saniyede 2 bin metreden başlayan hızlarla fırlatmayı hedefliyoruz.” dedi.
Savunma sanayisinde geliştirilen yerli teknolojilerle son dönemdeki terör operasyonlarında son derece önemli vazifeler icra ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Gerek sınırlarımız içinde gerekse sınırlarımız dışındaki operasyonlarda yerli savunma sanayi araçlarımızı etkin bir şekilde kullanıyoruz. Zeytin Dalı Operasyonu bunun en çarpıcı örneklerinden biridir. Hamdolsun kimseye muhtaç olmadan, kendi ürünlerimizle çok başarılı bir operasyon gerçekleştirdik. Bugün de başarılı operasyonlara imza atan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin teknik imkan ve kabiliyetlerini daha da artırmakta kararlıyız.”
‘Milli uzun menzilli hava savunma sistemi çalışmalarına başlandı’
Milli uzun menzilli bölgesel hava füze savunma sisteminin oluşturulmasına yönelik çalışmaların başlatıldığını belirten Erdoğan, “Siper adıyla başlattığımız milli uzun menzilli bölgesel hava füze savunma sisteminin hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Günümüz dünyasında bağımsızlığı sağlam temeller üzerine oturtmamız için tüm alanlarda yerli teknolojimizi geliştirmemiz gerekiyor. Yerli, milli… Tıpkı savunma sanayinde olduğu gibi her alanda kendi kendine yeten, teknolojiyi tasarlayan, geliştiren, üreten ve ihraç eden ülke konumuna ulaşmaktan başka çıkar yolumuz yoktur.
İHA’ları da SİHA’larımızı da ürettik, şimdi daha ileri gidiyoruz. İnşallah onu da 2019’un ortasına doğru üreteceğiz. İsmini açıklamayayım şimdi.”
Erdoğan, “Ülkemiz açısından stratejik değer taşıyan projelere katkı sağlamak için bilim insanlarımızın, uzmanlarımızın yurda dönüşünü çeşitli programlarla teşvik ediyoruz.” dedi.
“Milli güvenliğimiz bakımından kritik ve acil konularda ısrarla yabancı menşeli ürün talep eden kurumlarımızı, bürokratlarımızı yakından takip edeceğimin de bilinmesini istiyorum.” ifadesini kullanan Erdoğan, “Bir projede şayet kendi özel sektör kuruluşlarımızın çalışmaları varsa mutlaka onlar tercih edilmeli, desteklenmelidir. Eğer mevcut çalışma yetersiz bulunuyorsa geliştirilmesi, ileriye götürülmesi için gereken imkanlar tanınmalıdır.” diye konuştu.